Yatırımcılar bu hafta Amerikan Merkez Bankası (Fed) para politikası kararı ve Fed Başkanı Jerome Powell'ın konuşmasının yanı sıra Amerika, Avro Bölgesi ve Almanya'da büyüme başta olmak üzere yoğun veri takvimine odaklandı.

fed piyasaları

Dünya genelinde açıklanan makroekonomik veriler, ekonomilerde durgunluk emarelerinin belirginleşmeye başladığını gösterirken, söz konusu veri akışı sonrası Fed'in temmuz ayı sonrasında izleyeceği para politikası adımlarına dair belirsizlikler fiyatlamaları zorlaştırıyor.

küresel-2

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in bu hafta yüzde 80 ihtimalle 75 baz puanlık faiz artışıyla yetineceği tahmin edilirken, eylül ayı toplantısında bankanın yüzde 51 ihtimalle 50 baz puan ve yüzde 40 ihtimalle 75 baz puanlık faiz artışı yapılacağı tahmin ediliyor.

Bu hafta Amerika'da veri gündeminin çok yoğun olması dikkati çekerken, Fed'in çarşamba günü açıklanacak faiz kararı sonrasında piyasalarda veri odaklı bir seyrin öne çıkması bekleniyor.

Devam eden bilanço döneminde şirketlerin karlılıkları ve gelecek döneme dair beklentilerinin de piyasalarda hisse ve sektör bazlı ayrışmaları artırabileceği tahmin ediliyor.

Bursa Staj ve Çırak Mağdurları Derneği, Kartal Meydanı'nda Mitinge katıldı Bursa Staj ve Çırak Mağdurları Derneği, Kartal Meydanı'nda Mitinge katıldı

Bu hafta açıklanacak şirket bilançoları arasında, Microsoft, Alphabet, Apple, Amazon, Meta, Intel, Ford ve Boeing gibi dev şirketler öne çıkıyor.

Amerika ekonomisinin durgunlaşacağı ve Fed'in şahin politikalarında daha toleranslı olacağına yönelik öngörüler tahvil piyasalarında alımları desteklerken, bazı varlıklarda terse dönen getiri eğrisinin belirginleşmeye devam etmesi de resesyon korkularını besliyor.

Amerika'nın 10 yıllık tahvil faizi ile 2 yıllık tahvil faizi arasındaki fark 22 yıldan beri ilk defa 21 baz puana çıkarken, 10 yıllık tahvil faizi ile 3 aylık hazine bonosu arasındaki fark Mart 2020 yılından beri ilk defa 41 baz puana indi.

Söz konusu iki varlık arasındaki getiri farkı resesyon indikatörü olarak Fed tarafından çok yakından takip ediliyor.

Geçen hafta 106,5'e gerileyen dolar endeksi yeni haftaya sınırlı olsa yükselerek 106,6'dan başlarken, altın ons fiyatı yüzde 0,1 azalışla 1.726 dolar, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 1,7 düşüşle 97,7 dolardan işlem görüyor.

Söz konusu gelişmelerle cuma günü New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 0,93, Nasdaq endeksi yüzde 1,87 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,43 değer kaybetti. Amerika'da endeks vadeli işlem kontratları yeni haftaya düşüşle başladı.

Avrupa'da geçen hafta Avrupa Merkez Bankası (ECB) 11 yıl aradan sonra ilk defa faiz artırırken, üç ana politika faizini 50 baz puan yükseltti.

Bölgede açıklanan makroekonomik verilerin durgunluğa işaret etmesi, devam eden enerji arz sıkıntıları ve rekor seviyedeki enflasyon fiyatlamaları zorlaştırıyor.

Avrupa ülkelerinin farklı borçluluk düzeyleri nedeniyle borçlanma faizlerindeki yükselişe karşı bazı ülkelerin daha hassas olması ECB'nin politika alanını daraltırken, bankayı bu farklılıkların bölgede geniş çaplı bir risk yaratmaması için yeni bir politika aracı tanıtmaya zorladı.

Hafta sonu açıklamalarda bulunan ECB üyesi Robert Holzmann, bankanın enflasyonun yükselmeye devam etmesi halinde hafif bir resesyonu kabul edebileceğini kaydederken, politika adımlarının tamamen ekonomik gelişmelere bağlı olduğunu söyledi.

14 Temmuz'da 0,9952 ile son 20 yılın en düşük seviyesini görmesinden sonra, geçen hafta yüzde 1,2 değer kazanan avro/dolar paritesi, yeni haftanın açılışında yatay seyirle 1,0200'dan alıcı buluyor.

Cuma günü, Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 0,05, İngiltere'de FTSE 100 yüzde 0,08, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,25 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,07 yükseldi. Avrupa'da endeks vadeli işlem kontratları yeni haftaya düşüşle başladı.

Asya'da pay piyasaları haftaya satış ağırlıklı bir seyirle başlarken, söz konusu seyirde dünya genelinde artan resesyon endişeleri ve Amerika borsalarında kote Çinli teknoloji devlerine dair olası yaptırım haberleri etkili oluyor.

Çin'de devam eden Kovid-19 salgını da ekonomik aktiviteye dair korkuları canlı tutuyor. Teknoloji şirketlerindeki negatif seyir Çin pay piyasalarındaki düşüşe öncülük ederken, Çin hükümetinin inşaat sektöründe sorunlu firmalar için yeni bir fon kurulduğunu açıklaması sonrası pozitif seyreden gayrimenkul sektörü hisseleri satış baskısını sınırlı da olsa törpülüyor.

Kapanışa yakın Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,7, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,8 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi ise yüzde 1 değer kaybederken, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,57 yükseldi.

Yurt içinde, bu hafta gözler açıklanmaya başlayacak şirket bilançolarına çevrilirken, şirket ve hisse bazlı hareketliliğin artması bekleniyor.

Cuma günü alış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,21 artışla 2.516,56 puandan tamamladı.

Dolar/TL cuma günü uluslararası piyasada yüzde 0,15 artışla 17,7407'den kapanmasından sonra bugün bankalararası piyasanın açılışında 17,7880 seviyesinde işlem görüyor.

Analistler, bugün yurt içinde temmuz ayı kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi, yurt dışında ise Almanya'da Ifo endeksleri ve Amerika'da Chicago Fed ulusal aktivite endeksi ile Dallas Fed imalat sanayi endeksi verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 2.550 puanın direnç, 2.480 seviyesinin destek konumunda olduğunu bildirdi.