Andrij Melnyk kendilerini savunmak için Almanya'dan savaş gemisi, roketsavar ile gönüllüler için 100 bin miğfer ve koruma yeleği istedi.

thumbs_b_c_2453b528d4af139fb367b913e7e5d21b

Rusya'nın Ukrayna sınırında asker sayısını yükseltmesine karşı Batılı ülkeler Ukrayna'nın savunma gücünü artırması için silah sevkiyatı yaparken, Almanya çelişkili silah politikası izlemekle eleştiriliyor.

Alman hükümet yetkilileri koalisyon protokolünde kriz ve savaş bölgelerine silah satılmayacağının yer aldığını hatırlatarak, Ukrayna'nın talebine olumsuz yanıt veriyor.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, basın toplantılarında konuya dair sorulara, "Alman hükümeti uzun yıllardır bu konuda benzer bir strateji izliyor. Buna öldürücü silahlar ihraç etmediğimiz dahildir." cevabını vererek hükümetin tutumunu sürekli hatırlatıyor.

Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da Kiev'e yaptığı ziyarette ülkesinin tarihini göstererek, Almanya'nın "kısıtlayıcı silah ihracat politikasının iyi nedenleri bulunduğunu" söyledi.

Annalena Baerbock, "Son derece tehlikeli durumu etkisiz hale getirmenin tek geçerli yolu diplomasidir." ifadesini kullanarak Ukrayna'nın silah taleplerini geri çevirdi.

Almanya'nın Ukrayna'ya desteği şaşkınlıkla karşılanıyor

Amerikan, İngiltere ve Baltık ülkeleri gibi Batılı ülkeler Ukrayna'ya askeri yardımda bulunacağını söylerken Almanya'nın bu tutumu ülke içinde müttefik ülkelerde şaşkınlığa yol açıyor.

Alman hükümeti, bu konudaki baskıları azaltmak için Ukrayna'ya askeri hastane ve miğferlerle destek vereceğini açıkladı.

Estonya tarafından gönderilecek askeri hastanenin parasının Almanya tarafından karşılanacağının ortaya çıkması ile Ukrayna'ya gönderilecek miğfer sayısının 5 bin olarak ifade edilmesi kamuoyunda ve müttefiklerde şaşkınlığı arttırdı.

Ukrayna'nın Berlin Büyükelçisi Melnyk, kısıtlı sayıda miğfer gönderilmesini sembolik jest olarak niteleyerek "Bu devede kulak, teselli bile değil."

Kiev Belediye Başkanı eski boks şampiyonu Vitaliy Klitçko da Almanya'nın 5 bin miğfer göndermesini "şaka" olarak nitelendirerek, "Sonraki destek olarak Almanya ne göndermek istiyor? Yastık mı?" şeklinde tepkisini dile getirdi.

Türkiye ve Katar: Bölgesel ittifakın yükselişi Türkiye ve Katar: Bölgesel ittifakın yükselişi

Almanya'nın Ukrayna'ya silah ambargosu uyguladığı şeklinde yorumlanan bir başka durum da Estonya'nın Ukrayna'ya vermek istediği eski Doğu Almanya'nın (DDR) stoklarından kalan obüslerle ilgili oldu.

Alman hükümeti obüslerin Ukrayna'ya verilmesi konusunda Estonya'ya karşı çıktı.

Daha önce belirli şartlarda önce Finlandiya'ya satılıp ardından Estonya'nın aldığı söz konusu silahların Ukrayna'ya verilmesi için Almanya'nın izni gerekiyor.

Alman hükümeti, obüslerin Ukrayna'ya verilmesine izin verilip verilmemesine dair inceleme sürecinin devam ettiğini açıklayarak üçüncü ülkelerin Ukrayna'ya silah vermesini de sürüncemede bırakıyor.

Çelişkili silah politikası

Almanya'nın daha önceki yıllarda Kuzey Irak'ta peşmergeye muharip silah göndermesinin yanı sıra Libya ve Yemen'deki krizlerde müdahil olan Mısır ve Suudi-Arabistan'a silah ihraç edip Ukrayna'ya silah vermemesi Alman silah politikasında yaşanan çelişkili durum olarak değerlendiriliyor.

"Stiftung Wissenschaft und Politik" (SWP) Enstitüsünden Dr. Andre Haertel yaptığı değerlendirmede, Ukrayna kriziyle ile alakalı Alman silah politikasının güncel durumuna dair bir genel, bir de özel bakış açısının bulunduğunu söyledi.

Genel olarak Alman silah ihracat politikasını değerlendirmenin zor olduğunu söyleyerek, "Burada birçok çelişki var. Bir yandan DEAŞ'a karşı peşmergeye ve kriz ve gerilim bölgelerine, Suudi Arabistan'a, Mısır'a silah sağlanıyor.

Bazen gerilim ya da çatışma bölgesinin ne olduğu da bir yorum meselesidir. Ukrayna'ya ya da başka durumlarda aktif çatışma bölgelerine 'hayır' denilerek silah gönderilmiyor."

Bunun arkasında belli bir seçicilik bulunduğunu, "Ukrayna (ihtilafı) gibi duruma bakıyorsunuz. Orada arkada büyük bir güç duruyor ya da karşıt çıkarlar var. Büyük bir gücü kızdırmak istemezsiniz.

Kendi ilişkilerinizi kötüleştirmek istemezsiniz. Bu durumda silah tedarik etmezsiniz. Gelecekte açıklığa kavuşturulması gereken çelişkiler var."

Amerika ve İngiltere'nin yaptığı yardımlar Ukrayna ve Rusya arasındaki güç dengesini değiştirmiyor

Ukraynalıların, Amerikan ve İngiltere'yi silah destekleri için övdüklerini, gönderilen malzemelerin sınırlı sayıda tanksavar, savunma ve küçük silahlar, koruma yeleği ve miğferler olduğunu söyledi.

DEAŞ'e karşı peşmergenin silahlandırılmasının umut vaat ettiğini fakat Ukrayna'yı silahlandırmanın hiçbir şekilde umut vaat etmediği, "Askeri alandaki dengesizlik, asimetri çok büyük. Ukrayna'nın Rusya ile askeri bir çatışmadan kaçınması gerekiyor."

Amerika ve İngiltere'nin hava savunma füzeleri ve savaş uçakları gibi Ukrayna'nın bugün ihtiyaç duyduğu silahları vermediğini ve vermeyeceğini belirtti.

Almanya'nın Ukrayna'ya silah vermemesinin bir diğer sebebinin ise tarihten kaynaklandığını, "Almanlar, elitler kamuoyu başka ülkelere silah tedarik edilmesini dış ve güvenlik politika aracı olarak kullanmakta büyük bir sorun yaşıyor."

Almanya Ukrayna'yı 2014'yılından sonra mali ve diplomatik olarak destekledi

Almanya'nın 2014'yılından sonra Ukrayna'nın devlet yapılarına ekonomik ve mali destek verdiğini, diplomatik olarak desteklediğini ve Rusya'ya yaptırım uygulama konusunda öncülük ettiğini, Almanya'nın bu rolünün silah ihraç etmekten daha etkili ve uygun olduğunu, Ukrayna'ya silah tedarikini Batı ittifakında başka ülkelerin üstlenebileceğini söyledi.

Almanya Dış Politika Cemiyeti Güvenlik ve Savunma Programı araştırmacısı Andras Racz da Almanya'nın Ukrayna'ya silah göndermemesinin çok derinlere dayanan tarihsel sebepleri bulunduğunu söyledi.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un da bunu gösterdiğini söyleyen Andras Racz, "Bu, tarihe yapılan bir gönderme. Bir çok insanın düşündüğü gibi bir tür bahane değil."

Andras Racz, Almanya'nın Ukrayna'ya öldürücü olmayan yardımı sağladığını belirterek, "Sahra hastanesi ve bazı kişisel koruyucu ekipman gönderiyorlar ve muhtemelen daha fazlası da gelecek. Almanya'nın devam eden bir savaşa silah göndereceğini muhtemel görmüyorum."

Almanya'nın Ukrayna'ya sadece 5 bin miğfer göndermesine dair Andras Racz, bunu ülkeye daha çok malzeme sağlamasının başlangıcı olarak gördüğünü söyledi.

Angela Merkel zor bir işi başardı

Almanya'nın ihtilafın başından beri Ukrayna'ya destek sözü verdiğini hatırlatan Andras Racz, "Almanya, Avrupa Birliği' Rusya'ya yönelik yaptırımlar konusunda bir arada tutmada kilit oyuncuydu.

Eski Şansölye Angela Merkel, yaptırımların arkasında AB'nin uyumunu korumak için çok zor bir işi başardı. Dolayısıyla Almanya, Rusya'ya karşı yaptırımları sürdürerek Ukrayna'ya yardım etmek için çok şey yaptı."

Andras Racz, "Ukrayna krizinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin geri adım atmadıkça yakın zamanda diplomatik bir çözüm bulunabileceğini düşünmüyorum.
Şubat ayının ikinci haftasında Rusya, Ukrayna'ya yönelik büyük bir saldırı için tam askeri hazırlığa ulaşacak. Şu anda çok riskli bir dönemin gelmesinden endişe ediyorum."