1980'li yıllarda Türkiye coğrafyasında yapılan gözlemevi yer seçimi çalışmaları sonrasında belirlenen bu bölge, dünya ölçeğinde gözlemevleriyle karşılaştırılabilecek seviyede gökyüzü kalitesine sahip bulunuyor.

Twitter videoları indirilebilecek Twitter videoları indirilebilecek

thumbs_b_c_56059045009a60b41937cf6906bc73c1

TUG, 25 yıldır yaptığı çalışmalar ve edindiği deneyimlerle sayısız başarıya imza atarak Türkiye'de ve dünyada hak ettiği yeri aldı. TUG'un ilk teleskopu olan 40 santimetre çaplı T40 teleskopunda ilk ışık Ocak 1997 yılında alındı ve gözlemevinde bilimsel gözlemler başladı. TUG'un ilk gözleme dayalı makalesi yayımlandı.

Dört aktif teleskopla gözlem

Yılda ortalama 220 gece gözlem yapılabilecek derecede iyi atmosferik koşullara sahip TUG Bakırlıtepe Yerleşkesi'nde bugün itibarıyla araştırmacıların hizmetinde aktif dört teleskop yer alıyor.

1,5 metrelik en büyük ayna çaplı optik teleskop olan RTT150 teleskobuyla Ağustos 2000 yılında ilk yıldız gözlemleri yapıldı. Bu sonuçlar 2001 yılında ortak makaleyle bilim dünyasına duyuruldu.

Şimdiye kadar uzak gökadalar, ötegezegenler, karanlık madde, karanlık enerji, gama ışını patlamaları ve Dünya'ya yakın geçen asteroitlerin takibi gibi güncel konularda bir çok tayfsal ve fotometrik (ışıkölçüm) gözlemsel araştırma projesi üretildi.

2020 yılından itibaren yeni bir misyon üstlenen bu teleskopla Almanya ve Rusya iş birliğinde 13 Temmuz 2019 yılında fırlatılan ve tüm gökyüzünü X ışınlarıyla tarayacak olan SRG (Spectrum Röntgen Gamma) uydusunun yer tabanlı destek gözlemleri ve keşfettiği yeni kaynakların optik bölgedeki gözlemleri yapılmaya başlandı.

Türkiye'deki ilk robotik teleskop olarak kurulan 0,4 metre ayna çaplı ROTSE III-d teleskobu ise 2004 yılından bugüne gama ışını patlamalarının takip teleskobu olarak çalışıyor. Avustralya, Afrika, Amerika, Avrupa kıtalarına kurulmuş 4 robotik teleskoptan biri olan ROTSE III-d, TUG'da hizmet vermeye devam ediyor.

Bir metre ayna çaplı T100 teleskobu, özellikle geniş alanda çok renk ışıkölçüm ya da konum belirleme (astrometri) amaçlı gözlemlerde kullanılmak üzere yaptırıldı.

2-8 Eylül 2009 yılında kurulan T100 teleskobunda ilk ışık 7 Ekim 2009 yılı gecesi alındı. T100 teleskobunda bilimsel gözlem projelerine Ekim 2010 yılında başlandı.

Güneş sistemi dışında gezegen araştırmaları (ötegezegenler) ve Dünya'ya yaklaşan göktaşlarının izlenmesi gibi güncel konulardaki araştırma projeleri bu teleskopla yürütülüyor.

60 santimetre ayna çaplı robotik olarak çalıştırılan T60 teleskopu, uzun dönemli değişen yıldızların ışıkölçüm özelliklerini ve uzun dönemli çift yıldızların fiziksel özelliklerini gözlemek için kullanılıyor.

Eylül 2008 yılında kurulan T60 teleskopunda CCD kamerayla ilk ışık 5 Eylül 2008 yılı gecesi alındı. Bu teleskopla bilimsel gözlem projeleri ise Ağustos 2010 yılında başlatıldı.

TUG'da şimdiye kadar 500 proje yürütüldü. 1998 yılı ile 2022 yılları arasında 450 makale yayımlandı.

Akdeniz Üniversitesi Yerleşkesi'ndeki TUG yönetim binası bahçesinde 2009 yılında Bilim ve Toplum Merkezi'nde (BİTOM) 35 santimetre ayna çaplı tam otomatik teleskop kuruldu.

Bu teleskop gökyüzü meraklılarına ve öğrencilere ücretsiz hizmet veriyor. Üzerinde bulunan Güneş teleskopu ile Güneş lekeleri ve diğer etkinliklerin izlendiği teleskoptan uyduların takibi için de yararlanılıyor.

Gökyüzü gözlem etkinlikleri 25 yıldır yapılıyor

TUG'un imzası niteliğindeki gökyüzü gözlem etkinlikleri 1998 yılında başladı. Başlangıçta, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi daha sonra Bilim ve Toplum Dairesi Başkanlığı tarafından ve TUG ortaklığıyla ilk Antalya Saklıkent'te düzenlenen etkinlik, 25 senedir düzenleniyor. Geçmişte sadece Antalya Saklıkent'te yapılan etkinliği, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2019 yılında Anadolu'nun farklı şehirlerine yayma kararı aldı.

2022 yılında gökyüzü gözlem etkinlikleri, Sanayi ve Teknoloji, Gençlik ve Spor, Kültür ve Turizm bakanlıklarının himayesinde, yerel yönetimlerin, çeşitli kurum ve kuruluşların katkılarıyla Diyarbakır, Van, Erzurum ve Antalya'da gökyüzü tutkunlarını bir araya getirdi. Önceleri sınırlı sayıda katılımcıyla gerçekleşen etkinlikler halka açıldı ve on binlerce kişinin bu etkinliklere katılması sağlandı.