Ankara Şehir Hastanesi Yoğun Bakım İdari Sorumlusu olan Prof. Dr. Sema Kultufan Turan, yaptığı açıklamada, Türkiye'de ilk Kovid-19 vakasının görüldüğü 11 Mart 2020 yılından beri çok yoğun bir süreç geçirildiğine dikkati çekti.

kovid-19-4

Özellikle son bir aydır vaka sayılarında anlamlı bir düşüş yaşandığını, hastaneye, yoğun bakıma ihtiyacın yok denecek kadar azaldığını anlatan Prof. Dr. Sema Kultufan Turan, bu kapsamda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Koronavirüs Bilim Kurulunca kapalı alanlarda maske takma zorunluluğunun kaldırılmasıyla alakalı kararını açıkladığını hatırlattı.

kovid-19 salgını

Maske kararında iki önemli neden etkili oldu

koronavirüs-2

Yalova'da hayırsever tarafından yaptırılan sağlık merkezi açıldı Yalova'da hayırsever tarafından yaptırılan sağlık merkezi açıldı

Prof. Dr. Sema Kultufan Turan, maske kararında etkili olan nedenlere dair, "Birinci önemli parametre; vaka sayılarındaki azalmaydı, yani hastalığın toplumdaki yaygınlığı azaldı.

İkinci neden; Omicron varyantının hastalık şiddetinin çok düşük olması, hastaneye ve yoğun bakıma yatış oranlarını artırmaması. Bu iki önemli nedenden dolayı maske kullanımıyla alakalı kararları aldık."

Sürekli bireysel tedbirlere dikkat edilmesinin önemine de vurgu yapan Prof. Dr. Sema Kultufan Turan, Kovid-19 semptomları bulunan, hastalıkla ilgili şüphe duyan kişilere maske takmaları tavsiyesinde bulundu.

Haziran ayı sonundan itibaren daha çok rahatlayacağız

Sağlık kuruluşları ve toplu ulaşımda maske kullanım zorunluluğunun vaka sayıları 1000'in altına inene kadar devam edeceğini vurgulayan Prof. Dr. Sema Kultufan Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Vaka sayısı 1000'in altına indiğinde, hastalığın toplumdaki yaygınlığı iyice azaldığında bir çok alandan maske kalkacak gibi görünmekte. Şu an mayıs ayına yaklaşıyoruz ve vaka sayıları 2 binlere kadar indi. Haziran ayı itibarıyla sayıların 1000'in altına ineceğini düşünüyorum. Haziran ayı sonundan itibaren daha çok rahatlayacağız gibi duruyor."

Son Bilim Kurulu toplantımız oldukça duygusaldı

Prof. Dr. Sema Kultufan Turan, Koronavirüs Bilim Kurulunun 26 Nisan'da son defa toplandığının anımsatılması üzerine, "Son Bilim Kurulu toplantımız çok duygusaldı.

Olağanüstü bir durum olmadığı sürece tekrar toplanmayacağız. Cumhurbaşkanımızın teşekkürleriyle biz de çok mutlu olduk. Sonuçta bu bir gönül işiydi, mesleğimizi severek yapıyoruz, bu görevi de onurla yaptık."

Bilim Kurulu olarak son 2 yılda çok yoğun mesai harcadıklarını ifade eden Prof. Dr. Sema Kultufan Turan, salgında sona yaklaşılması anlamına geldiği için toplantıların sona ermesinden mutluluk duyduklarını dile getirdi.

Kaybettiğimiz meslektaşlarımızın acısı içimizde

Prof. Dr. Sema Kultufan Turan, salgına karşı en ön safta mücadele veren tüm sağlık çalışanlarına teşekkür ederek, "Çok önemli bir savaş, seferberlik haliydi. Bu savaşta tüm dünyaya da örnek olduk. Kaybettiğimiz sevgili meslektaşlarımızın, çok yakın arkadaşlarımızın acısı hep içimizde."

Sevdiklerimizle birlikte olabileceğimiz ilk bayram

Sağlık çalışanlarının son iki yıldır geçirdiği buruk bayramlara işaret eden Turan, "2 yıldır bayramları istediğimiz gibi yaşayamadık, sevdiklerimizle bir araya gelemedik.

Bu bayram, salgın sonrasında sevdiklerimizle rahatça birlikte olabileceğimiz ilk bayram. İnşallah bir daha hiçbir dönem böyle bir salgın süreciyle karşılaşmayız, bayramlarımızı bayram gibi geçiririz."

Prof. Dr. Sema Kultufan Turan, Kovid-19 açısından riskli grupta bulunan yaşlılar ve kronik hastalığı olan kişilerle temas edilirken dikkatli olunması, salgının etkisi azalsa bile tedbirin elden bırakılmaması uyarısında bulundu.

Hiçbir kuruluş şu anda 'salgın bitti' diyemez

Prof. Dr. Sema Kultufan Turan, "salgın sona erdi mi?" sorusu üzerine şunları söyledi:

"Şu anda Dünya Sağlık Örgütü dahil hiçbir kuruluş, hiçbir bilim adamı 'salgın bitti' diyemez. Salgının etkileri azaldı' diyebiliriz. Çünkü salgın başladığı gibi değil zamana yayılarak bitmekte. Yani hastalık tüm dünyada görülmeye devam edebilir hastalık şiddeti yüksek değildir, kontrol ve tedavi edilebilir düzeydedir.

Önümüzdeki eylül ve ekim aylarında hastalığa ait birtakım belirtiler yeniden ortaya çıkabilir ama endemik olarak belli alanlarda görülür, tedavi edilebilir olur. O noktada endemi çok uzun yıllar devam edecek bir durumdur."