Soğuk havalar deri hastalıklarını da tetikliyor

Bursa Şehir Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Elif Irmak Yazıcı, soğuk hava koşullarının deri hastalıklarını tetikleyebileceği konusunda uyarılarda bulundu.

Batan Geminin Stajyeri Ahmet Atav'a Ait Cesedi Bulundu Batan Geminin Stajyeri Ahmet Atav'a Ait Cesedi Bulundu

Kış aylarında sıkça rastlanan grip, soğuk algınlığı gibi enfeksiyonların yanı sıra, soğuk havanın neden olduğu düşük nem oranı, rüzgar ve su tüketiminin azalmasıyla deri hastalıklarının artış gösterdiğini ifade eden Uzm. Dr. Yazıcı, bu durumun özellikle soğuk havalarla birlikte artan grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi hastalıkların etkisiyle daha da belirgin hale geldiğini belirtti.

Soğuk hava koşullarının deri üzerindeki olumsuz etkilerini anlatan Uzm. Dr. Yazıcı, "Derimiz, vücudumuz ile dış etmenler arasında bir bariyer fonksiyonu görmekte ve yapısının çevresel faktörlerden etkilenebilmektedir. Özellikle kış aylarında soğuk hava, düşük nem oranı, ultraviyole radyasyonunun yararlı etkilerinden yeterince faydalanılamaması, rüzgar, iç mekan ısıtıcıların odaları daha da kurutması deri yapısını değiştirir. Kış aylarında sık sık geçirilen enfeksiyonlar da buna katkı sağlar. Deriden su kaybı artar ve deri kurur, pH değeri değişir, deriyi oluşturan hücresel özellikleri değişir. Sonuç olarak derinin bariyer fonksiyonu bozulur. Böylece bazı deri hastalıkları daha sık veya daha şiddetli olarak karşımıza çıkar" şeklinde konuştu.

Uzm. Dr. Yazıcı, bu tip durumların tedavi edilmediği takdirde ciddi sonuçlara yol açabileceğine dikkat çekerek, deri hastalıklarının tedavi sürecinde doktor önerilerine uymanın önemine vurgu yaptı.

Kış aylarında sıkça karşılaşılan deri kuruluğu ve kaşıntının yanı sıra, atopik egzama, temas egzaması, yağlı egzamalar, sedef hastalığı, soğuk kurdeşen, perniyo, raynaud gibi deri hastalıklarının da diğer mevsimlere kıyasla daha sık ortaya çıkabileceğini ifade eden Yazıcı, bu hastalıkların tedavisi için doktor önerilerinin önemine vurgu yaptı.

Deri hastalıklarının tedavisinde bireylerin kişisel olarak da yapabilecekleri bulunduğunu belirten Uzm. Dr. Yazıcı, "Bunlardan en önemlisi bol su içmek, derinin nem kaybını önlemek ve deriyi nemlendirmektir. Çok sık duş almayı ve çok sık el yıkamayı önermiyoruz. Bunları yaparken de nemlendirici içerikli el yıkama ürünleri, duş jelleri kullanmanızı öneriyoruz. Özellikle her yıkama sonrası derimizi hiç kurulamadan ve günlük rutinimizde aralıklı olarak medikal nemlendiriciler kullanmanızı öneriyoruz" dedi.

Günlük yaşamda sıkça kullanılan ve deri bariyer fonksiyonunu bozan kimyasal ürünlerden uzak durulması gerektiğini vurgulayan Yazıcı, "Deri bariyer fonksiyonunu bozan kolonya, ıslak mendil, deterjan gibi kimyasallardan uzak durmalı, bazı ev işlerinde de eldiven giymeyi alışkanlık haline getirmeliyiz. Çevresel faktörlere müdahale edebileceğimiz alanda, özellikle oda ısısı, oda nemini ayarlamak bize yardımcı olacaktır. Farklı bir hastalık grubunda yer alan soğuk kurdeşeninde ise soğuk ile temasa karşı bir alerjik reaksiyon gelişmektedir. Burada temel prensip ise soğuktan kaçınmak ve doktorunuzun önerdiği alerji ilaçlarını kullanmaktır" şeklinde konuştu.

Uzm. Dr. Yazıcı, deri hastalıklarından korunmak ve tedavi sürecinde başarılı sonuçlar elde etmek için bireylerin doktor önerilerine uygun bir yaşam tarzı benimsemeleri gerektiğini vurgulayarak, özellikle soğuk hava koşullarında derinin doğru şekilde korunmasının önemine dikkat çekti.

A W144260 04