İnsan Hakları Gecesi'nde Buluştuk!
MAZLUMDER İnsan Hakları Gecesi ve Ödül Töreni, bu yıl da 10 Aralık İnsan Hakları Günü kapsamında güçlü mesajlara sahne oldu. 2001 yılından bu yana her yıl düzenlenen gece, yaşanan hak ihlallerine dikkat çekerken, insan hakları mücadelesinin vicdani yükünü bir kez daha kamuoyunun gündemine taşıdı.
Ulucanlar’da anlamlı buluşma
Ankara Ulucanlar Cezaevi Müzesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen program, MAZLUMDER Genel Başkanı Av. Kaya Kartal’ın katılımıyla yapıldı. Programa farklı siyasi partilerden milletvekilleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Resim sergisiyle başlayan gece, mekânın tarihsel hafızasıyla insan hakları mücadelesini aynı zeminde buluşturdu.
“İnsan Hakları Okulu” vurgusu
Açılış konuşmasını yapan MAZLUMDER Ankara Şube Başkanı Av. Osman Yurt’un ardından söz alan Genel Başkan Av. Kaya Kartal, MAZLUMDER’in yalnızca ihlalleri raporlayan değil, topluma insan hakları bilincini taşıyan bir kurum olduğunun altını çizdi.
Kartal, üniversitelerden ev toplantılarına kadar uzanan “İnsan Hakları Okulu” çalışmalarının 20’nci yılına ulaştığını belirterek, bu mücadelenin kendisinin başlı başına bir değer ve onur kaynağı olduğunu vurguladı.
“Yeis içinde olmadık”
Türkiye’nin insan hakları serüveninin inişli çıkışlı bir tablo sunduğunu dile getiren Kartal, “Bazen iki ileri bir geri gidiyoruz ama hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadık. Çünkü bu mücadelenin kendisi insanı onurlu kılar” sözleriyle salonda yankı uyandırdı.
Gazze: Soykırım ve ateşkes kıskacında
Gecenin ana temasını oluşturan “Soykırım & Ateşkes Kıskacında Gazze” başlığı, konuşmaların en çarpıcı bölümünü oluşturdu. Kartal, Gazze’de yaşananların yalnızca bir coğrafyanın değil, uluslararası hukukun ve insan hakları söyleminin de krizi olduğunu ifade etti.
“Canlı yayında bir soykırımı izledik ve durduramadık” sözleri, salonda derin bir sessizlik yarattı.
Yeni çözüm süreci çağrısı
Programın bir diğer önemli başlığı ise “Yeni Çözüm Süreci” oldu. Kartal, Türkiye’nin ve bölgenin kritik bir yol ayrımında olduğunu belirterek, herkesin kendini ait ve değerli hissedeceği bir toplumsal zeminin inşa edilmesi gerektiğini söyledi. Bu sürecin, inkâr ve dışlama yerine özgüven ve ortak tarih bilinciyle yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
İnsan hakları ödülleri sahiplerini buldu
Konuşmaların ardından düzenlenen törende;
İnsan Hakları Bireysel Mücadele Ödülü,
İnsan Hakları Örgütlü Mücadele Ödülü,
İnsan Hakları Basın Ödülü,
Av. Aydın Durmuş Genç Hukukçu Ödülü ve
Recep Vidin Vefa Ödülü sahiplerine takdim edildi.
Gece, insan hakları mücadelesinin yalnızca bir günle sınırlı olmadığını, aksine hafıza, vicdan ve süreklilik gerektiren bir duruş olduğunu bir kez daha hatırlatarak sona erdi.







