İzmir’de barajlar boşaldı; su kesintileri artık her gün uygulanacak
İzmir’de aylardır süren yağış azlığı ve düzensiz iklim koşulları, kentin su kaynaklarını alarm seviyesine indirdi.
Kentin içme suyu ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan barajlardaki doluluk oranları hızla gerilerken, en kritik seviye Tahtalı Barajı’nda yaşandı.
Geçtiğimiz yıl aralık ayında yüzde 11,35 ölçülen aktif doluluk oranı bu yıl yüzde 0,87’ye kadar düştü. Barajdaki su miktarı yalnızca 2 milyon metreküpe indi.
Balçova ve Gördes barajlarının tamamen boşaldığı kentte, Çeşme’ye su sağlayan Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nın seviyesi yüzde 2’ye, Ürkmez Barajı’nın seviyesi ise yüzde 5,53’e geriledi. Bölgedeki en iyi durumdaki baraj yüzde 46 seviyesindeki Güzelhisar Barajı oldu.
Kuruyan Barajlara Karşı Kesinti Uygulaması Güncellendi
İZSU Genel Müdürlüğü, barajlardaki kritik düşüş sonrası 6 Ağustos’ta başlattığı su yönetimi planını daha da sıkılaştırdı. Daha önce iki günde bir uygulanan 6 saatlik planlı kesintiler, artık her akşam 23.00–05.00 arasında 13 ilçede günlük olarak uygulanacak.
Kesintinin uygulanacağı ilçeler arasında Bornova, Karşıyaka, Çiğli, Bayraklı, Konak, Buca, Karabağlar, Balçova, Gaziemir ve Narlıdere başı çekiyor.
Ekim Yağışı Umut Oldu, Kasım Yeniden Kuruttu
Meteoroloji verilerine göre, İzmir’de Ekim ayı yağışları uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 123 artarak umut verse de kasım ayında durum tersine döndü. Uzun yıllar ortalaması 81,4 kilogram olan kasım yağışları bu yıl 48,3 kilogramda kaldı.
Bu düşüş, barajlardaki su seviyelerinin daha da gerilemesine neden oldu.
“Kayıp-Kaçak Yüzde 35’lerde, Kesintiler Uzayacak”
TÜBA Çevre ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, kayıp-kaçak oranlarının kritik seviyede olduğuna dikkat çekerek İzmir’in su yönetimi konusunda acil adımlar atması gerektiğini vurguladı.
Yaşar, İZSU’nun resmi verilerde kayıp-kaçak oranının yüzde 25 göründüğünü ancak gerçek oranın yüzde 35’e yakın olduğunu belirterek, şu uyarıda bulundu:
“Bu şartlarda kesintiler artabilir ve 2026’ya kadar devam edebilir.”
Prof. Yaşar’a göre gece kesintileri sırasında 75–80 bin metreküp su tasarrufu sağlanıyor; bu da kayıp-kaçak oranının büyüklüğünü ortaya koyuyor.
“Baraj Doluyken de Yeraltı Suyu Çekildi: Bu Büyük Bir Hata”
Prof. Yaşar, asıl sorunun su kıtlığı değil, su yönetimi eksikliği olduğunu belirterek Türkiye’nin diğer ülkelerden farklı olarak zamanında önlem almadığını söyledi.
Yeraltı suyunun gereksiz şekilde tüketilmesinin İzmir’i Türkiye’de suya en çok para veren şehirlerden biri haline getirdiğini ifade eden Yaşar, “Barajlar yüzde 90 doluyken bile yeraltından su çekmek bilimsel açıdan büyük hataydı” dedi.
“Tahtalı Barajı’nda Su Bitmiştir”
Yaşar, İzmir’in sanayi ve tarım yoğun bir kent olmasına rağmen en büyük barajı Tahtalı’daki suyun neredeyse tükendiğine dikkat çekerek çarpıcı sözlerle uyardı:
“Tahtalı Barajı’nın aktif doluluğu yüzde 0,87’ye düştü; barajda yalnızca 2 milyon metreküp su kaldı. Normalde 300 milyon metreküp kapasitesi olan barajda su fiilen bitmiştir.”
Bilim insanlarının 2020’den itibaren yerel yönetimleri kuraklık konusunda uyardığını söyleyen Yaşar, “Yağış geliyor diye umutlanmak çözüm değil; sorun su yönetimi problemidir” dedi.




