Bursa’nın İznik ilçesinde bulunan karı-koca, yıllardır ıslak toprağa elleriyle şekillendiriyor.
Bursalı çift, uzun yıllardır toprağa şekil vererek, harikalar yaratmaya devam ediyor.
Eskiden çok rağbet gören topraktan çanak ve çömlek ürünlerine zaman içinde talebin azalması, sektörle uğraşan birçok kişinin işsiz kalmasına neden oldu. Hasan Yaman babasından miras kalan mesleğe dört elle sarılarak, çalışmalarını sürdürmeye devam etti. Uzun yıllardır karısının da yardımıyla, toprağa şekil vermeye devam eden usta, pes etmiyor.
Bursa’nın İznik ilçesine bağlı, Çakırca köyünde kendi atölyesinde karısıyla çalışan Hasan usta, klasik çanak, çömlek imal etmenin yanı sıra, çeşitli firmalara da özel ürünler üretiyor.
“Hayallerinizle, binlerce çeşit üretebilirsiniz.”
Yaptığı işten büyük bir mutluluk duyan Hasan Yaman; “Çömlek işçiliğinde herhangi bir sınır olmaz. Her şey hayal etmekle başlıyor. Kafanızda kurduğunuz hayallerinizle, binlerce çeşit üretebilirsiniz.” Şeklinde konuştu. Bu işi sürdürebilmek ve mesleği ayakta tutabilmek için, sadece işi bilmenin yeterli olmayacağını sözlerine ekleyen Yaman, hayal gücünün de çok önemli olduğunu söyledi.
Mesleğe devam ettiği müddet boyunca, klasik tarzda çanak-çömlek üretmenin yanında, birçok hediyelik eşya, iç ve dış dekoratif ürün yaptığı da gözlenen usta, talebin azalması yönünden işsiz kalanları örnek göstererek, nasıl ayakta kaldıklarını anlattı.
Hasan Yaman; “İşimize devam edebilmek için, gelen her teklifi değerlendiriyoruz. Yeri geldi tuğla istediler, tuğla yaptık. Selçuklu dönemi sırlı tuğla gibi malzeme ürettik. Hammaddemizi bu bölgenin toprağından alarak, kendimiz üretiyoruz. Çamurun hazırlanması, tavlanması, yoğrulması ve makineden geçirip işleme alınması aşamalarını tamamlıyoruz. Torna kısmında ürünü hazır hale getirmek, bizim için en kolay aşama diyebilirim. Kurutma, fırınlama, sırlama ve boyama asıl vakit alan aşamaları oluşturuyor. Tornada görünen taraf, bizim işimizin sadece göz önünde bulunan yanı.
Birkaç sene önce, mesleğimize rağbet oldukça azaldı. Yaptığımız ürünlerin Çin’den ucuza getirilmesi sonucu, yerli üretici büyük kayıp yaşadı. Meslek yok olma tehdidi altındaydı. Bu süreç boyunca, ürünlerimizi çeşitlendirerek, ayakta kalmayı başardık. Piyasada yaşanan döviz hareketliliği sonrası, devlet büyüklerimizin ithalata kotalar koyması, işlerimizi hareketlendirdi.” Şeklinde sözlerini tamamladı.
Kaynak:Bültenler