Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığın 2022 yılı bütçesinin sunumunda, okul öncesi eğitimden başlayarak eğitim ve öğretimin her kademesinde bütün bireylerin nitelikli eğitime eriştiği bir eğitim sistemi oluşturmayı hedeflediklerini söyledi.

thumbs_b_c_61488346154c955948c62b3f6284cc05

Bütün çalışmaları bu hedefe uygun olarak yaptıklarını ve eğitim politikalarını bu doğrultuda şekillendirdiklerini, 2021-2022 eğitim ve öğretim yılında resmi ve özel 14 bin 137 okul öncesi, 24 bin 778 ilkokul, 19 bin 323 ortaokul ve 13 bin 82 lise ile toplam 71 bin 320 okulda 1 milyon 171 bin 891 öğretmen ve açık öğretim öğrencileri dahil olmak üzere 17 milyon 436 bin 532 öğrencimiz ile eğitim ve öğretime devam ediyoruz."

"Toplumun tüm kesimlerini içine alan örgün ve yaygın eğitim ve öğretim hizmetlerini yürütebilmek için eğitim bütçemiz, 274 milyar 384 milyon 474 bin lira olarak belirlenmiştir.

Bu rakam 2022 yılı merkezi yönetim bütçesinin yüzde 15,7'sini oluşturmaktadır. Eğitime ayrılan bu bütçe ile 2022 yılında okullar arası başarı farklarının azaltılması ile eğitimde fırsat eşitliğinin güçlendirilmesi ve eğitimde kalitenin artırılması ana odağımız olacaktır."

Okul öncesi eğitime erişimin artırılması ve okullar arası imkan farklılıklarının azaltılması, mesleki eğitimin güçlendirilmesi ve öğretmenlerimizin mesleki gelişimlerin çok boyutlu desteklenmesine yönelik çalışmaların daha çok ön planda olacağını, tüm bu adımların sayesinde Türkiye eğitim sistemini dünya ile daha çok rekabet edebilir bir hale getireceklerini söyledi.

Öğrencilere yönelik doğrudan nakdi ve ayni destekler

2022 yılı bütçesinde öğrencilere doğrudan nakdi ve ayni olarak önemli destekler sağlamayı sürdüreceklerini hatırlatarak, şöyle devam etti:

"1 milyon 248 bin öğrencimizin faydalandığı taşımalı eğitim ve yemek yardım programı için 6,3 milyar lira, 422 bin engelli evladımızın faydalanacağı eğitim programları için 5,5 milyar lira, öğrencilerimize destekleme ve yetiştirme kursu çerçevesinde 1 milyar lira, ilköğretim ve ortaöğretimde toplam 271 bin öğrencimizin faydalandığı burs, giyim ve kırtasiye yardımı ile harçlık ödemeleri için 2 milyar lira, pansiyonlarda barınan 273 bin öğrencimize barınma desteği olarak 1,4 milyar lira, ücretsiz kitap dağıtımı için 1,2 milyar lira, özel okul desteği kapsamında 1 milyar 12 milyon lira, 1416 sayılı Kanun Kapsamında yurt dışında öğrenim gören 4 bin 400 öğrencimiz için 914 milyon lira kaynak ayrılmıştır."

Ayrıca hazırladıkları destekleyici materyalleri ve kaynakları basılı olarak bu aydan itibaren öğrencilere ücretsiz olarak ulaştırmaya başladıklarını, böylelikle kaynak temini noktasında ailelerin üzerinden önemli bir yükü almış olacaklarının altını çizdi.

Okul bazlı bir kapatma yaklaşımından ziyade sınıf bazlı bir yaklaşımı tercih ettik

"Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun onayladığı kurallara harfiyen uyarak yüz yüze eğitime devam etme kararlılığı içerisindeyiz. Gerçekten tüm öğretmenlerimiz ve çocuklarımız okullarını çok özlemişlerdi. Okullara devam oranı Kovid-19 salgını öncesindeki oranı dahi geçmesi bu özlemin somut bir yansımasıdır. "

Okulları yüz yüze eğitime açılması için alınması gereken önlemlerle alakalı çok kapsamlı bir çalışma yaptıklarını, "Okullarımızın ihtiyacı olan temizlik malzemeleri için ayrılan ödenek miktarını 10 kat artırarak 722 milyon liraya çıkarttık." sözlerini sarf etti.

Vaka ve yakın temas nedeniyle yüz yüze eğitime ara verilen sınıf sayısı, Kovid-19 salgını ortamında okulların güvenilir ortamlar olduğunu gösterdiğini belirterek, "Bu nedenle gelinen noktada okul bazlı bir kapatma yaklaşımından ziyade sınıf bazlı bir yaklaşımı tercih ettik.

Bu kapsamda vaka bazlı ve yakın temaslı duruma göre Sağlık Bakanlığınca belirlenen kriterler çerçevesinde yüz yüze eğitime sınıf bazında daha önceden 14 gün ara verirken, en son Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun kararıyla 10 günlük ara verilmektedir."

İl milli eğitim müdürlüklerine okul bazlı olarak kalabalık sınıflarla alakalı her türlü önlemi alma, kural belirleme, ikili eğitime geçme ya da ders saati süresinde tasarrufta bulunma yetkisini verdiklerini, "Bu kapsamda 289 okulumuzda ikili eğitime geçildi.

İstisnai durumlarda gerekli önlemleri almaya devam edeceğiz kural olarak eğitimi kesintisiz bir şekilde sürdürme kararlılığı içerisindeyiz."

Destekleme ve yetiştirme kursları açtık

İlkokul 1. sınıf öğrencilerine yönelik "İlk Okuma Yazma Telafi Materyalleri" geliştirdiklerini, ilköğretim ve ortaöğretim kademelerinde farklı sınıf düzeylerinde beceri temelli sorular, tekrar testleri, çalışma fasikülleri, etkileşimli kitaplar, merkezi sınava yönelik örnek soruları ve çalışma sorularını bakanlığın resmi sitesinde yayımladıklarını hatırlattı.

Bakanlık tarafından yapılan hazırlıkların uygulama sürecinin gerçekleştirilmesi için 2020-2021 eğitim ve öğretim yılında 7, 8, 11 ve 12. sınıflar ile örgün ve açık ortaöğretim kurumlarından mezun olan öğrencilere yönelik destekleme ve yetiştirme kursları açtıklarını, "Ayrıca Bakanlığımızca yapılan ve yapılacak olan salgın sürecinde oluşan geçmiş öğrenme kayıplarının belirlenmesi çalışmalarını başlattık.

Bu kapsamda kazanım değerlendirme uygulamasından elde edeceğimiz bulgulara göre öğrencilerimize yönelik telafi destek programlarımızı güncelleyeceğiz. Farklı sınıf düzeylerinde de destekleme ve yetiştirme kurslarının açılmasını sağlayacağız."

"1 doz aşı olan öğretmen oranımız bugün itibarıyla yüzde 93'e ulaşmıştır. En az 2 doz aşı olan öğretmen oranımız yüzde 87'dir. Aynı zamanda aşı olmadan bağışıklık kazanıp antikor oluşturan öğretmen oranımız yüzde 5 civarındadır.

Dolayısıyla en az iki doz aşı olmuş ve antikor oluşturmuş öğretmen oranımız yüzde 92'ye ulaşmıştır. Diğer taraftan öğretmenlerimizin aşılanma oranının böylesine yüksek olması okulları açık tutmayla alakalı olarak elimizdeki en büyük avantajımızı oluşturmaktadır. Bu konudaki hassasiyetlerinden, katkılarından ve topluma örnek olmalarından dolayı kıymetli öğretmenlerimize teşekkür ediyorum."

Eğitimde elde edilen başarıların PISA ve TIMSS gibi uluslararası öğrenci başarı araştırmalarına, "Farklı bir şekilde söylemem gerekirse, Türkiye eğitimde kaliteden ödün vermeden erişimi artırmaktadır.

Dahası, erişimdeki bu genişlemeden en çok dezavantajlı ailelerin çocukları faydalanmaktadır. Bu nedenle artık gelinen noktada kalitenin sürekli artırılmasına ve eğitimde fırsat eşitliğinin güçlendirilmesine odaklanacağız."

Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 15'e, ortaöğretimde 13'e düştü

1-3 Aralık tarihleri arasında 20. Milli Eğitim Şurası'nın yapılacağını hatırlatarak, tüm paydaşları şuraya katkı vermeye davet ettiğini dile getirdi.

Eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfındaki mevcut personelle ilgili bilgileri paylaşan Özer, gerçekleştirilen öğretmen atamalarıyla birlikte ülkenin tüm coğrafi bölgelerindeki öğretmen başına düşen öğrenci sayısının düştüğünü, bu kapsamda öğretmen başına düşen öğrenci sayısının ilköğretimde 15'e, ortaöğretimde de 13'e düştüğünü söyledi.

12. Kalkınma Planı: Üniversitelerle Mesleki Eğitimde İşbirliği Yapılacak 12. Kalkınma Planı: Üniversitelerle Mesleki Eğitimde İşbirliği Yapılacak

Sunumunda, "Temel Eğitimde 10.000 Okul Projesi" hakkında bilgi verdi.

Bu kapsamda 3 bin yeni anaokulu inşa edileceğini, 40 bin yeni anasınıfı dersliği açılacağını ve özel eğitim anaokullarının daha erişilebilir hale getirileceğini söyledi.

"Temel eğitimde tüm okulların imkan farklılıkları ortadan kaldırılacaktır. Bu proje kapsamında okul öncesi eğitimde kapasitede ciddi artış sağlanacaktır. Bu kapsamda 3 yaş grubunda yüzde 14 olan okullaşma oranını yüzde 50'ye, 4 yaş grubunda yüzde 35 olan okullaşma oranını yüzde 70'lere ve 5 yaş grubunda yüzde 78 olan okullaşma oranını yüzde 100'e çıkartmayı hedefliyoruz.

Bu vesile ile 5 bin yeni anasınıfını ikinci döneme yetiştireceğimizin müjdesini buradan vermek istiyorum. 5 yaşında okullaşma oranını yüzde 78'den yüzde 85'e çıkarmış olacağız.

5 yaşın zorunlu eğitim kapsamına alınıp alınmaması Bakanlığımızın değil, yüce Meclisimizin takdiridir. Milli Eğitim Bakanlığı olarak bizim kısa vadedeki hedefimiz, 5 yaş çocuklarımızın yüzde 100'üne eğitim sunabilecek bir altyapı ve kapasiteyi hazır hale getirmek ve tüm vatandaşlarımızın hizmetine sunmaktır.

Başta İstanbul'da olmak üzere tüm yurt sathında yeni açacağımız okullar sayesinde, 5 yaş çocuklarımızın tamamına, kolay ulaşılabilir bir şekilde yaygınlaştırarak, okul öncesi eğitim sunmayı amaçlıyoruz. Hangi gelir grubundan olursa olsun tüm çocuklarımızın ilkokula daha hazırlıklı gelmelerini sağlamayı istiyoruz."

Okullardaki teknolojik altyapı

"Kütüphanesiz Okul Kalmayacak" projesine dair detaylar, 2 ay gibi kısa bir zaman içinde projenin tamamlanacağını söyledi.

Öğrenme süreçlerinin teknolojik altyapıyla desteklenmesinde önemli mesafe kaydedildiğinin altını çizerek, FATİH Projesi kapsamında bugüne kadar yarım milyona yakın etkileşimli tahtanın okullara kurulduğunu.

16 bin 500 okulda okul içi ağ altyapısı tesis edilerek bir milyonun üzerinde data ucu kurulumu yapıldığını, "Bu okullara geniş bant internet erişimi verilmektedir. Bu imkana sahip olmayan okullarımıza ise kablolu, uydu ve mobil erişim teknolojileri kullanılarak internet bağlantısı sağlamaktayız."

Okulların teknolojik imkanlarını üç boyutlu yazıcılar, kodlama, tasarım ve bilişim araçlarıyla üretime yönelik setler ve tek kart bilgisayarlar ile daha iyileştirdiklerini, "Yeni nesil etkileşimli tahtalarımızı açık kaynak kodlu ve millileştirilmiş PARDUS işletim sistemimizle donatıyoruz."

Eğitim Bilişim Ağı sürekli geliştirildiğini belirterek, "Ayrıca geçmişte dijital eğitim platformumuzdan faydalanamayan açık öğretim kurumları öğrencileri ve halk eğitim merkezleri kursiyerleri gibi kişilere de EBA üzerinden hizmet sunmaya yönelik çalışmalar başlatılmıştır."

OSB'lerde mesleki eğitim merkezlerinin kapasitesini ve erişilebilirliğini artıracağız

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, haftada bir gün okulda, diğer günler işletmelerde eğitim yapılan ve sektörün doğrudan merkezinde olduğu, Almanya'daki "dual" mesleki eğitimin bir benzeri olan ve Türkiye'de geleneksel çıraklık-kalfalık-ustalık eğitiminin verildiği mesleki eğitim merkezlerinin genç işsizliği azaltmak için önemli bir potansiyele sahip olduğuna inandıklarını belirtti.

Organize sanayi bölgelerinde mesleki eğitim merkezlerinin kapasitesini ve erişilebilirliğini artırma yönünde çalıştıklarını, "87 OSB'de mesleki eğitim merkezi bulunmaktadır.

Kasım ayı içerisinde 164 OSB'de yeni mesleki eğitim merkezi kurulumunu tamamlayacağız. OSB'lerin tamamında mesleki eğitim merkezi kurma hedefine ulaşmış olacağız."

Bu kapsamda bu ay itibarıyla yeni bir uygulamayı hayata geçireceklerini, "Lise ve üstü bir eğitimden mezun olanların istemeleri durumunda 6-7 ay gibi kısa süreli mesleki eğitim merkezi tamamlama eğitimi programı alabilmelerini sağlamak için gerekli mevzuat düzenlemesini tamamladık. Gençlerimizin iş gücü piyasasına geçişlerini kolaylaştıracak alternatif seçenekleri artırmaya çalışıyoruz."

"Hükümetimiz bu bilinçle hareket etmekte, eğitim alanına yönelik yatırımlarını bilimsel ve pedagojik gelişmelerle koşut bir şekilde sürdürmektedir.

Milli Eğitim Bakanı olarak şahsım, eğitim camiamız ve milletimiz adına, genel bütçeden en büyük payı eğitime ayırma geleneğini başlatan ve sürdüren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere bu sürece katkısı olan ve bize destek veren herkese teşekkür ediyorum.

Eğitimin ortak memleket meselesi olarak görülüp, bu desteğin sürdürülmesi önemlidir. Komisyonumuzun da bu desteği vereceğine olan inancım tamdır. Vereceğiniz destek için bir kez daha teşekkür ediyorum.

Milli Eğitim Bakanlığı 2022 yılı bütçesinin eğitim ailemize, öğretmenlerimize, öğrencilerimize, velilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor, saygılarımızı sunuyorum."