Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki sempozyumun açılış programı, Kur'an-ı Kerim tilaveti ve video gösterimiyle başladı.

Açılışta konuşan eski Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bu tür etkinliklerde konuşmanın kalıcılığını sağlamak için özellikle gençlere bol bol kitap okumaları tavsiyesinde bulunduğunu söyledi.

Şehirle insan arasında bir bağ olduğunu ifade eden Avcı, "İnsanlar şehirleri imar eder, şehirler de insanları inşa eder. Bugünün dünyasında biz şunu da söyleyebiliriz. Siz bir şehri yıkıyorsanız, o şehir de sizi yıkar." dedi.

Avcı, şehrin imarına şehirli olan herkesin katkı sağlaması gerektiğine vurgu yaparak şunları kaydetti:

"Milli Eğitim Bakanlığında 'şehir' dersleri ihdas ettik. Derdimiz ve maksadımız çocuklarımıza şehir sevgisini aşılamaktı. Çok güzel bir projeydi, kısmen tatbik edildi. İnşallah daha fazlasının da tatbik edileceğini düşünüyorum. Böylece o şehirlerin inşa ettiği insanı da çocuklarımız tanıyacaklar. Üsküdar Sempozyumu'nda bu şehirle ilgili 125 tebliğ sunulacak, bunların kahir ekseriyeti Üsküdar'da yaşamış ilim ve kültür adamları üzerinedir. Bu insanlar Üsküdar'ı inşa etmiştir."

- "Üsküdar'ımız ülkemiz için önemli bir stratejik noktadır"

Mazlumder; Halkın Seçimine Saygı Duyulmalıdır Mazlumder; Halkın Seçimine Saygı Duyulmalıdır

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ise Üsküdar Sempozyumlarının önemli bir ilim irfan menbağı olduğuna işaret ederek, "20 yılda 12 sempozyum yaptık ve 25 ciltlik bir külliyat oluştu. Bu zenginlik elbette ki Üsküdar'ın zenginliğidir. Bini aşkın bilim insanının emeği ve binden fazla tebliğin buluştuğu muazzam bir kültür hazinesidir." diye konuştu.

Sempozyumun arka planında büyük bir emeğin olduğuna dikkati çeken Türkmen, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çağrı Bey kumandasındaki Selçuklu askerlerinin Anadolu'ya gelmeden önce Üsküdar'a ayak bastığı tarihi kaynaklardan öğrendiğimiz bir gerçektir. Üsküdar, 1016-1017'den itibaren Türklerin ana yurdu, ata yurdu olmaya başlamıştır. 1071'de hedef, İstanbul'u fetih olarak belirlenmiş, işte o hedefin önsözü olarak Üsküdar ön plana çıkmıştır. Bu güzel şehrimizin böylesine tarihi bir yolculuğundan süzülen zenginliklerle bugüne gelmiş durumdayız.

Elbette ki bugüne kolay gelmedik. Özellikle Kurtuluş Savaşı yıllarında ve 15 Temmuz sürecinde Üsküdar'ımız yine tarihi misyonu üstlenmiş, önemli bir yerleşim yeridir. Kurtuluş Savaşı yıllarında halkı Doğancılar Meydanı'nda toplayıp kurtuluş mücadelesine manevi destek ve duaların yapıldığı önemli bir merkezdir. Aynı gerçeklik 15 Temmuz'da da Üsküdar'ın tarihinde vardır. 15 Temmuz sürecinde ihanet şebekesi Üsküdar'dan yola çıkmak ve emellerine ulaşmak üzere bir plan yapmışlardır. Üsküdar'ı stratejik bir alan olarak belirlemiş hainler. Eğer buradan geçebilirlerse Allah muhafaza emellerine ulaşacaklarını düşünerek böyle bir plan yapmışlar. Ama Üsküdar'ımız aynen 1071'den önceki dönemde olduğu gibi, Kurtuluş Savaşı yıllarında olduğu gibi 15 Temmuz sürecinde bu cennet vatanımızda gözü olan hainlere fırsat vermemiştir. Üsküdar'ımız ülkemiz için, siyasi geçmişimiz için, bu güzel ülkemizin birlik beraberliği için önemli bir stratejik noktadır."

Açılış konuşmalarının ardından Göksel Baktagir ve Letafet Türk Müziği Topluluğu "Salacak'tan Kandilli'ye Üsküdar Kokan Ezgiler" adlı mini konser verdi.

Yaklaşık 30 oturumun düzenleneceği ve 165 bilim insanının katılacağı sempozyumda, Üsküdar’ın tarihi, kültürel ve sosyal gelişimi masaya yatırılırken, geleceğe yönelik yeni bir vizyon ortaya konulacak.