Yargıtay'dan dövizle nafaka ödeyenlere müjde
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, boşanma davalarında tarafları yakından ilgilendiren emsal nitelikte bir karara imza attı.
2003 yılında anlaşmalı boşanma protokolüyle süresiz ve şartsız olarak aylık 1.500 dolar ödenmesine karar verilen yoksulluk nafakasında, ekonomik değişimler ve kur dalgalanmaları dikkate alınarak TL’ye uyarlama yapıldı.
Bu karar, benzer durumda olan birçok nafaka yükümlüsünü yakından ilgilendiriyor.
Davacı, ilerleyen yıllarda ekonomik olarak zorlandığını belirterek ya nafakanın tamamen kaldırılmasını ya da aylık 850 TL’ye indirilmesini talep etti.
Davalı ise, protokolün boşanmanın gerçekleşmesi amacıyla taraflarca kabul edildiğini, sözleşmeye sadakat ilkesine aykırı şekilde yapılan bu talebin reddini savundu.
İlk derece mahkemesi, tarafların mevcut gelir durumu ve sosyal koşullarını değerlendirerek nafakanın 1.000 dolara indirilmesine hükmetti.
Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, dövizdeki yüksek kur farkı ve ülke ekonomisindeki değişim nedeniyle nafakanın Türk Lirası olarak belirlenmesine karar vererek miktarı 2.500 TL olarak güncelledi.
Bu kararı bozan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, tarafların gelirlerinde radikal bir değişiklik olmadığını savundu ve döviz kurundaki artışın “öngörülemeyen” boyutta olmadığını belirterek uyarlamayı gereksiz buldu.
Ancak dava Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na taşınınca önemli bir dönüm noktası yaşandı. Kurul, döviz cinsinden belirlenen ve yıllarca değişmeyen nafaka miktarının, tarafların güncel sosyal ve ekonomik durumları çerçevesinde yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak TL’ye çevrilmesini uygun buldu.
Kararda, döviz kurundaki yaklaşık 4,5 katlık artışa dikkat çekilerek, nafaka borçlusunun döviz geliri elde etmemesi durumunda ödemeyi sürdürebilmesinin “orantısız yük” oluşturacağı belirtildi.
Ayrıca, ülke ekonomisindeki dengesizliklerin nafaka yükümlüsü aleyhine sonuç doğurmasının adil olmayacağı vurgulandı.
Bu karar, nafaka düzenlemelerinde gelecekte yapılacak talepler için yol gösterici olacak nitelikte. Uzmanlar, döviz üzerinden verilen süresiz nafakaların koşullar değiştiğinde yeniden gözden geçirilmesinin hem hukuki hem de toplumsal açıdan önem taşıdığı görüşünde.