Tepki çeken restorasyon: "602 yıllık minare ayakta, 18 yıllık minare çürüyor"
Bursa’nın İznik ilçesinde tarihi yapılara dair çarpıcı bir tablo dikkat çekti. 1423 yılında inşa edilen Mahmut Çelebi Camii’nin minaresi, aradan geçen 602 yıla rağmen ilk günkü gibi sağlam dururken, 2007 yılında restore edilen İznik Ayasofya Camii’nin minaresi rutubet nedeniyle yosun tuttu.
Ziyaretçilerin ve ilçe sakinlerinin dikkatini çeken bu durum, “geçmişin mimarisi mi yoksa modern restorasyonlar mı daha dayanıklı?” sorusunu yeniden gündeme taşıdı.
Uzmanlar: “Hatalı restorasyon tarihi yapılara zarar veriyor”
Yapı uzmanları, Ayasofya Camii’nin minaresindeki bozulmanın yanlış malzeme kullanımı ve uygulama hatalarından kaynaklandığını belirtti.
Restorasyon sürecinde yapılan bazı müdahalelerin, yapının nefes almasını engelleyerek rutubet oluşumuna yol açtığı ifade edildi.
Uzmanlar ayrıca, tarihi eserlerin onarımında özgün malzeme ve tekniklere sadık kalınması gerektiğini vurgulayarak, “Aksi halde koruma değil, tahribat yapılmış olur” uyarısında bulundu.
Asırlık yapı sağlamlığını koruyor
İznik’in sembol eserlerinden biri olan Mahmut Çelebi Camii, mimari zarafeti ve dayanıklılığıyla dikkat çekiyor. Minarede ne çatlak ne de rutubet izine rastlanmaması, Osmanlı dönemi taş işçiliğinin kalitesini bir kez daha gözler önüne serdi.
Bölge halkı, tarihi yapının zamana meydan okumasını “atalarımızın el emeğinin gücü” olarak değerlendirirken, modern restorasyonların daha dikkatli yürütülmesi gerektiğini dile getirdi.
Kültürel miras uyarısı
Uzmanlar, Türkiye genelinde benzer durumların yaşandığını hatırlatarak şu çağrıyı yaptı:
“Restorasyon, koruma bilinciyle yapılmalıdır. Tarihi dokuyu yaşatmak yerine bozmak, geçmişi silmektir.”
