Ekonomi

Enflasyon sonrası gözler FED'e çevrildi

Amerika'da hızla artan enerji ve gıda fiyatlarının etkisiyle tekrardan 41 yılın zirvesine çıkan enflasyon Fed agresif faiz artırımları.

Abone Ol

Kovid-19 salgınının tedarik zincirini bozmasıyla ortaya çıkan ve Rusya-Ukrayna savaşının emtia fiyatlarını artırmasıyla birlikte ivmelenen enflasyon, Amerika'da endişe kaynağı olmayı devam ediyor.

Savaşın yanı sıra Çin'de "sıfır Kovid-19" politikası kapsamında alınan önlemler tedarik zinciri sıkıntılarının devam etmesine neden olurken, fiyat artışlarını yukarı yönlü baskılamaya devam ediyor.

Enerjiden gıdaya hızla artan fiyatlar, Amerika'da enflasyonu 41 yılın yeni zirvesine taşıyarak Amerikalıların yaşam maliyetini her geçen gün giderek artırıyor.

Enflasyon beklentilerin aksine daha çok hızlandı

Amerika Çalışma Bakanlığı'nın son verilerine göre, ülkede enflasyon piyasa beklentilerinin aksine mayıs ayında ivme kazandı.

Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), mayıs ayında aylık yüzde 1 ve yıllık yüzde 8,6'lık artış gösterdi. Beklentiler TÜFE'nin bu dönemde aylık bazda yüzde 1 ve yıllık bazda nisan ayında olduğu gibi yüzde 8,3 artması yönündeydi.

Mart ayında yüzde 8,5 ile Aralık 1981 yılından beri kaydedilen en yüksek seviyeye çıkan enflasyon, nisan ayında yüzde 8,3 ile gösterdiği yavaşlamasından sonra tekrardan 41 yılın zirvesine çıktı.

Enerji ve gıda fiyatlarındaki artışlar enflasyonu körüklemeye devam ediyor

Amerika'da enerji ve gıda fiyatlarındaki hızlı yükseliş, bu dönemde enflasyonun itici gücü olmayı sürdürdü. Mayıs ayında tüketici fiyatlarındaki yükselişe en çok katkıda bulunan kalemler benzin, gıda ve barınma oldu.

Barınma fiyatları mayıs ayında aylık yüzde 0,6 ve yıllık yüzde 5,5 yükselirken, gıda fiyatları aylık yüzde 1,2 ve yıllık yüzde 10,1'lik artış yaşandı.

Enerji fiyatları ise nisan ayında yaşanan gerilemeden sonra mayıs ayında aylık yüzde 3,9 ve yıllık yüzde 34,6 arttı. Son dönemde ülkede rekor üstüne rekor kıran benzin fiyatları mayıs ayında aylık yüzde 4,1 ve yıllık yüzde 48,7 arttı.

Dünyanın en çok benzin tüketilen ülkelerinden biri olan Amerika'da, artan petrol fiyatlarının etkisiyle benzinin ortalama fiyatı 3,8 litre başına ilk defa 5 dolara yaklaştı.

Enflasyonun zirve yaptığına dair umutlar kırıldı

Son veriler, enflasyonun mart ayında zirve yaptığına dair umutları kırarken, Fed'in agresif para politikasına daha uzun süre devam edeceğine yönelik beklentileri daha çok artırdı.

Fed'in gelecek hafta gerçekleştirilecek Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı öncesi gelen enflasyon verileri, bankanın 50 baz puanlık faiz artırımına gideceğine yönelik beklentileri güçlendirdi.

Piyasalarda haziran ayı yanı sıra temmuz ayı ve eylül aylarında 50 baz puanlık faiz artırımları fiyatlanırken, 75 baz puanlık faiz artışına dair beklentiler yeniden gündeme geldi.

Fiyat baskıları artmaya devam edeceğine dair artan riskler olduğunu gösteren analistler, son enflasyon okumasının resesyon riskini de artırdığını söyledi.

Enflasyon rakamları, Fed'in ayağını para politikası freninden çekmesi için küçük bir alan bırakıyor

American Enterprise Institute (AEI) Kıdemli Uzmanı Desmond Lachman, enflasyonun 41 yılın yeni zirvesinde olduğunu gösteren ve çok büyük hayal kırıklığı yaratan enflasyon rakamlarının, enflasyon üzerindeki kontrolün tekrardan kazanılması için Fed'in ayağını para politikası freninden çekmesi için küçük bir alan bıraktığını söyledi.

Yılın başından beri düşüş gösteren hisse senedi ve tahvil piyasası fiyatlarının hanehalkı servetinde 12 trilyon dolarlık kayba neden olduğunu, bunun aynı zamanda gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 50'sinin buharlaşması anlamına geldiğini söyledi.

"Servette daha çok kayıp, gelecek yılın başlarında sert bir ekonomik inişe girme riskimizi artıracaktır."

Petrol fiyatlarındaki artış, enflasyonun yakın zamanda zirveye ulaşacağı fikrini şüpheye düşürmeli

Petrol fiyatlarındaki yükseliş, "Uluslararası petrol fiyatlarını son zamanlarda varil başına 120 doların üzerine çıkaran artış, enflasyonun yakın zamanda zirveye ulaşacağı fikrini şüpheye düşürmelidir."

Petrol fiyatlarındaki artışın, Amerika'da benzinin ortalama fiyatını psikolojik eşik olan galon başına 5 doların üzerine çıkarmasını an meselesi olduğunu belirterek, Goldman Sachs gibi yatırım bankalarının, Rusya-Ukrayna savaşının bir sonucu olarak, uluslararası petrol fiyatlarının yakında 140 dolara yükselmesini beklediğini söyledi.

Fed Başkanı Jerome Powell'ın enflasyonun düştüğüne dair açık işaretler görülmedikçe şahin para politikası duruşundan geri adım atmayacaklarına dair açıklamalarını, "Yüksek enflasyon okuması dikkate alındığında Fed, gelecek haftaki FOMC toplantısında, büyük olasılıkla faiz oranlarını 50 baz puanlık adımlarla artırmaya devam edeceğini ve sonbaharda bilanço büyüklüğünü 95 milyar dolar küçültmeye başlayacağını teyit edecek."

75 baz puanlık faiz artışı söylentilerini yeniden alevlendirebilir

Moody's Analytics Kıdemli Ekonomisti Ryan Sweet de mayıs ayı enflasyon verilerinin Fed'in beklentileriyle uyumlu olmayacağını bunun politika yapıcıların panik yapması ve gelecek hafta faiz oranlarını 50 baz puandan fazla artırması gerektiği anlamına gelmediğini söyledi.

"Fed, gelecek birkaç toplantıda agresif bir şekilde faiz oranlarını artırmaya devam edecek, mayıs ayı tüketici fiyat endeksi bu aydan sonra 75 baz puanlık faiz artışı söylentilerini yeniden alevlendirebilir."

Ryan Sweet, mayıs ayı enflasyonun "sıcak" gelmesinden sonra Fed yetkililerinin açıklamalarının önem taşıdığını söyledi.

Gelecek iki toplantıda 50'şer baz puanlık faiz artırımına gidileceğine yönelik tahminimizi değiştirmiyor

Ryan Sweet, bu dönemin 1970 yılı ve 1980 yılların yüksek enflasyon dönemleriyle karşılaştırılmasının doğru olmadığını belirterek, bu dönemde enflasyonun yüksek olmasının nedenlerinden birinin tedarik zinciri sorunları olduğunu, sadece yüksek enerji fiyatlarının bir benzerlik oluşturduğunu söyledi.

Risklerin yukarı yönlü olduğuna dikkati çeken Ryan Sweet, varsayımın arz tepkisinin küresel enerji fiyatları üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturacak kadar güçlü olduğu yönünde olduğunu söyledi.

Ryan Sweet, "Mayıs ayı TÜFE, Fed'in gelecek iki toplantının her birinde 50 baz puanlık faiz artırımına gideceğine yönelik tahminimizi değiştirmiyor, eylül ayında 50 baz puanlık bir artışa dair öznel olasılığımızı artırıyor."

Enflasyonun umduğumuz kadar düşmeme riski gerçekleşti

ING Uluslararası Başekonomisti James Knightley enflasyon "sürprizinin" daha fazlasını yapması için Fed üzerinde baskı oluşturduğunu söyledi.

Talebin Amerika ekonomisinin arz kapasitesini geçmeye devam ettiğine dikkati çeken James Knightley, arz faktörlerinin kısa vadede iyileşmeye dair çok az işaret göstermesiyle birlikte devam eden faiz artışlarıyla denklemin talep tarafını azaltma yükünün Fed'de olduğunu söyledi.

James Knightley, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırılarında geri adım atma belirtisi göstermediğini, Çin'deki karantina önlemlerinin hafiflediğini ülkenin sıfır Kovid-19 stratejisinin devam ettiğini ve ücretlerdeki keskin artışa rağmen Amerika'da iş gücüne katılımın tarihsel standartlara göre düşük kalmaya devam ettiğini belirterek, talebi arz ile dengeye getirme görevinin Fed'e düştüğünü aktardı.

James Knightley, haziran ayı ve temmuz aylarında 50 baz puanlık artışlarla birlikte daha çok faiz artırımının "denklemin talep tarafını azaltmak" için geleceğini söyledi.

{ "vars": { "account": "UA-210886015-2" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }