Yeniimaret Mahallesi'nde 1951 yılında doğan Aksal, eğitim hayatının ardından 1973 yılında askere gitti.

Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı emrine verilen Aksal, 20 aylık vatan hizmetini yerine getirmek için Lefkoşa'daki karargahta görevine başladı.

Takım çavuşu Aksal'ın askerliğinin bitmesine 3 ay kala Kıbrıs'ta hareketli günler yaşandı. Türk Silahlı Kuvvetlerince 20 Temmuz 1974'te düzenlenen Kıbrıs Barış Harekatı'na katılan askerler arasında yer alan Aksal, 40 gün kadar uzayan askerliğini aynı yıl kasım ayında tezkere alarak tamamladı ve "gazi" unvanıyla memleketine döndü.

- Yaşadıklarını unutamıyor

Gaziler Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunan Aksal, harekatın üzerinden 49 yıl geçmesine rağmen o günler aklına geldiğinde duygulandığını söyledi.

İstanbul'da: Doğanın zorlukları ve güzelliği bir arada İstanbul'da: Doğanın zorlukları ve güzelliği bir arada

Harekat emri gelir gelmez mevzilerde yerlerini almaya başladıkların ifade eden Aksal, şöyle konuştu:

"Bizim mevzilerde olduğumuzu öğrenen Rum tarafı baskı kurmak için hoparlörden 'bekledim de gelmedin' şarkısını dinletirdi. 15 Temmuz'dan 19 Temmuz akşamına kadar mevzilerdeki yerimizi koruduk. Yunan alayı 2 bin, biz ise 600 kişiydik. 20 Temmuz'da harekat başladı. Türkiye'den gelen uçağı görünce mevziye çıkıp 'şimdi gelin' diye bağırdım. Mücahitlerle birlikte omuz omuza Ada'yı savunduk."

Aksal, Türk askerinin geldiğini gören Kıbrıslı Türklerin çok sevindiğini ve rahat bir nefes aldığını dile getirerek Kıbrıs Barış Harekatı'nın 18 Ağustos'ta başarıyla sonuçlandığını anlattı.

- "Şimdi çağırsalar yine giderim"

Omuz omuza askerlik yaptığı arkadaşlarının şehit olduğunu ifade eden Aksal, yaşadıklarını unutamadığını ve zaman zaman rüyasına girdiğini söyledi.

Kıbrıs'ı tek bir gün aklından çıkarmadığını belirten Aksal, şöyle devam etti:

"Askerde giydiğim botlarım, madalyalarım, bize sıktıkları kurşunun kovanı, fotoğraflar ve Kıbrıs'la ilgili tüm anılarıma evimin en değerli köşesi dediğim yerde gözüm gibi bakıyorum. Bugün deseler ki 'hadi askere', hemen giderim. Vatan bizim canımız, o olmasa biz ölürüz. Onsuz yaşayamayız, nefes alamayız. Bu vatanı koruyamazsak yazık bize. 'Kıbrıs' denildiği zaman öz vatanım gibi 'Kıbrıs Türkü' denildiği zaman ise kendi vatandaşım gibi hissediyorum. Şimdi çağırsalar yine giderim, yine vazifemi yaparım, vatan için her şeyimi veririm."

İbrahim Aksal'ın eşi Huriye Aksal da kocasıyla gurur duyduğunu ifade etti.

Aksal, şehit ve gazilerin canlarını ortaya koyarak vatanı savunduğunu, hepsine minnettar olduklarını dile getirdi.