Tıbbi beslenme tedavisi (Diyet) Egzersiz - Fiziksel aktivite. Kan şekerini düşüren ilaçlar (Haplar ve insülin olarak 2 grupta toplanır.)

Diyabet tedavisinin ana unsurları nelerdir

Eğitim

Diyabetlinin kendini izlemesi Kan şekeri vücudumuzda nasıl kontrol altında tutulur?

Şeker hastası olmayanlarda kan şekeri açlıkta 60 ile 100 mg/dL arasında değişir; toklukta en fazla 140 mg/dL’ye çıkar. Kan şekerinin yükselmesini önleyen madde insülindir; şekerin aşırı düşmesini engelleyen başlıca madde ise glucagon adı verilen hormondur.

Bu iki hormon son derece uyumlu çalışarak kan şekerinin normal sınırlarda tutulmasını sağlarlar. Kısacası kan şekeri açlıkta ve toklukta 60 ile 140 mg/dL arasında değişir.

En ağır yemeklerden sonra 140-150 mg/dL’yi geçmez. Uzun süre, 72 saat aç kalınsa şeker hastası olmayan birisinde kan şekeri 45 mg/dL’nin altına inmez.

Bursa Tarihçesi ve 8500 Yıllık Tarih Bursa Tarihçesi ve 8500 Yıllık Tarih

Vücudumuzda üretilen insülinin görevi nedir; nasıl etki eder?

İnsülin, şekerin yükselmesini önleyen bir hormondur. Midenin arkasında pankreas adlı organımızda beta hücrelerinde yapılır ve doğrudan kana verilir. Kan şekeri yükselince (yemekten sonra) pankreastaki insülin yapan hücreler uyarılır ve kana insülin verilir.

İnsülin kan şekerinin hücrelerimize girmesini sağlar. Kan şekeri normalde tutulur; yükselmez. Hücrelere giren şeker burada yakılır ve enerji olarak kullanılır; yürümek, çalışmak, düşünmek gibi her iş için enerji gereklidir.

Diyabetlide şeker dengesi nasıl bozulmuştur?

Tip I diyabette pankreastan insülin yapımı ya çok azalmış ya da durmuştur. Bu durumda kanda insülin yoktur. Kan şekerini düşürmek için dışardan insülin vermek zorunludur.

Tip II diyabette ise pankreasta ileri dönemlere kadar normale yakın insülin yapımı vardır; hatta bazen normalden fazla bile insülin yapımı vardır.

İnsülin iyi etki edememektedir. Aşırı kilo ve yanlış beslenme insülinin istenen etkiyi yapmasını önler. Buna insülin direnci denir. Vücuttaki insülin kan şekerini düşürememektedir. Diyet ve egzersizle kilo verildiğinde vücudun yaptığı insülinin etkisi artar ve kan şekeri normale iner. Ağızdan kullanılan haplar da insülinin etkisini arttırır.

Diyabet neden tedavi edilir?

Kan şekerini normale yakın sınırlara indirmek için tedavi edilir. Yüksek kan şekeri, uzun dönemde yıllar içinde kontrol altında tutulmadığında damar sistemine zarar verebilir. Özellikle gözdibinde, böbreklerde, çevresel sinirlerde bu daha belirgindir. Bu zarardan korunmak için kan şekeri kontrol altında tutulmalıdır.

Yüksek kan şekerinin neden olduğu aşırı susama, sık ve bol idrar yapma gibi rahatsız edici şikayetleri azaltmak ve yok etmek için tedavi edilir.

Daha kaliteli bir yaşam sağlamak için, yüksek ve düşük kan şekerinin zararlarından korunmak için tedavi edilir.

Diyabet tedavisinin ana unsurları nelerdir?

Diyabet tedavisi diğer hastalıkların tedavisinden farklıdır. Sadece doktorun reçetesindeki ilaçları kullanmakla ve diyet listesi almakla tedavide başarı sağlanamamaktadır.

Diyabet tedavisinde, önce tedavi ve takibe dair gerekli bilgilerin edinilmesi gerekir. Bunun yolu diyabetli kişinin eğitiminden Günlük yaşama uygulanması, diğer deyişle davranışların iyi yönde değiştirilmesi sürekliliği ve tedaviye uyum diyabet tedavisinin olmazsa olmazıdır.

Tedavide diyabetlinin rolü nedir?

Tedavide en önemli rol diyabetlinindir. Hekim diyabetli kişiyi yönlendirecektir; ama beslenme şeklinden başlayarak yaşam tarzındaki tüm değişiklikleri yapmak hastanın sorumluluğundadır.

Tedavide en önemli rolün hastaya verilmesi ve hastanın bunu başarabilmesi eğitimle mümkün olmaktadır. Diyabetle birlikte sağlıklı olarak yaşamak mümkündür. Diyabetli kişiler yıllarca diyabetle birlikte normal insanlar gibi yaşayabilmektedir.

Diyabet, yaşamı kısıtlayıcı bir hastalık değildir. Diyabetli çocuk, okuluna rahatlıkla gidebilir; günlük aktivitesini yapabilir. Diyabetliler spor yapabilir. Diyabetliler arasında maratoncular bile bulunmaktadır.

Tedavide motivasyonun rolü nedir?

Tedavide önemli olan bir diğer nokta; motivasyondur. Diyabetli, tedavisine dikkat ettiği sürece güven altındadır. Tedavinin her zaman aynı dikkat ve itina ile yapılması, diyabetlinin bilgisine eğitimine, ailesinin, arkadaşlarının, kendisine olan yardımına ve kişinin kendisinin hastalığına verdiği öneme bağlıdır.

Diyabetlinin tedavisine uyumunu en çok kendi iç isteği etkiler. İyi eğitilmiş, çevresince desteklenen, diyabetini kabullenmiş hastalarda tedavinin başarı ile yapılması daha kolaydır. Hastalığın başlangıcında iyi planlanmış ve gerçekleştirilmiş bir eğitim, hastanın doğru yolu bulmasına yardım eder.