Bursa'da engelli çocuğun namazda ön safa alınması gündem oldu Bursa'da engelli çocuğun namazda ön safa alınması gündem oldu

İradeleri merhametle eğiten oruç ibadetini yaşadığımız, Rabbimizin bizlere dünya ahiret kılavuzu olarak gönderdiği Kurân’ı bolca okuyup, anlamaya çalıştığımız, insani ve ahlaki duygularımızı güçlendiren, sosyal yardımlaşmanın, sevgi ve nimet paylaşımının zevkini yaşatan, zekât ve sadakalarımızı verdiğimiz zaman dilimi Şehr-i Ramazan artık bize elveda demeye başladı. 

Ramazan paylaşmaktır demiştik.. Nimetin kadrini bilme sınavı olarak bu sene korona nedeniyle iftar sofralarımızı, namaz saflarımızı paylaşamasak da orucumuzun sevabını paylaştık ay boyunca… Oruç ibadetimiz bu ayda bize çok şeyi paylaşmayı da öğretti. Oruç; tutmak kadar terk etmek manasında da olduğu için, ruhu tutup, nefsi terk ettik bu ayda. Manayı tutup maddeyi de terk ettik inşallah. Kalıcı olanı tutup geçici olanları da.. Paylaşmak bir yerde terk etmektir aslında. “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” yardım kampanyası ile verdiklerimiz, zekât, sadaka, infak paylaşmanın farklı isimleridir. Bu ibadetlerimiz ile de içimizdeki mal hırsını, dünyaya tamahı, bencilliği bir kenara bırakıp isar ahlakını da aldık hanemize.. 

“Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş” olarak Allah Rasulü tarafından nitelenen bu ayda bizler de kurtuluşa erenlerden olabilmek için son günlerinin de kıymetini bilmek lazım. Allah Rasulü son on günde daha çok ibadet eder, sevgilisinden ayrılacak olanın ıstırabı ne ise aynen onu yaşardı ve son anları daha çok O’na layık geçirmeye çalışırdı. Tüm dünya işlerini bir kenara bırakıp, kendini Rabbine daha çok yaklaştıran gece ibadetini arttırır, aile fertlerini ve sahabeyi de buna teşvik ederdi. 

Peygamberimiz (sav)’in sünneti olan itikâf, hem bir öze dönüş hem de Kadr’e erme arzusudur. Günlük meşgaleler içinde boğulup kalan insanların beden ve ruhlarını, kalplerini ilahi nurla yıkayabilecekleri muhteşem bir fırsattır.

Dünyanın yaşadığı pandemi günleri nedeniyle evde kalmalarımızı da bu manada değerlendirebilirsek bu fırsattan faydalanmış oluruz. 

Kur’an-ı Kerim’in nazil oluşunun yıldönümü olan Kadir gecesi de bu son günlerde saklıdır. Son on günde aranması tavsiye edilen bu gece insanlığın kurtuluşunun başlangıcıdır. Sadece ellerin değil, yüreklerin de Yüce Rabbi’ne yöneldiği, af ve mağfiret istediği, “hesaba çekilmeden önce kendini hesaba çektiği” bir gecedir Kadir gecesi. Kulların Rablerine ulaştıkları her bir nimet için teşekkür ettiği, Cebrail’in vahiy yerine bereket taşıdığı, mutluluk ve huzur getirdiği takdir ve hüküm gecesidir. Sadece Allah’a kulluk edip yardımı O’ndan bekleyenler için fırsat gecesidir. “Ya Rabbi! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, bizi de affet duasının dillerde tesbih edildiği ve inşallah bu duaya karşılık bulunacak gecedir. 

Kadir gecesi; hüzün gecesidir; ebedi kazanç mevsimi “ On bir ayın sultanı” sona erdiği için. “Kim inanarak, mükâfatını Allah’tan umarak Ramazan ayını ihya ederse, Allah geçmiş günahlarını affeder” sözünün gereğini yaşayacağımız zamanın son demidir. Rabbin kulunu muhatap kabul ettiği için ahir zamanın en büyük bayramıdır, bayramın müjdecisidir. Sağlıkla, sevdiklerimizle bir arada nice bayramlara… 

Sedanur SEZEN İl Müftü Yardımcısı