Müftülük

Toplumsal Yardımlaşma ve Dayanışma

İnsan toplumsal bir varlıktır. Yaratılışına en uygun olan İslam dini insanı sosyal çevreye uyumlu kılmak için çeşitli tedbirler almıştır.

Abone Ol

İnsan toplumsal bir varlıktır. Yaratılışına en uygun olan İslam dini insanı sosyal çevreye uyumlu kılmak için çeşitli tedbirler almıştır. Kimi zaman emir, bazen tavsiye ama tümünde önemli bir İslami eğitim metodu olarak karşımıza çıkan bu özellik dinimizin temel özelliği niteliğini taşır.

İslam dininde müminlere görev olarak yüklenen temel ibadetlere baktığımızda her birinin inananları kaynaştırmaya yönelik olduğunu görürüz. Namaz, oruç, zekât, hac, kurban gibi ibadetlerin toplumdaki yakınlaştırıcı ve birleştirici rolleri herkes tarafından somut olarak gözlenmektedir. Bu ibadetlerin zaman ve zemini de aynı özelliklerle donatılmış, kıymetleri toplumsal dayanışmaya sağladığı değer nispetinde belirlenmiştir. Tek kılınana kıyasla cemaatle kılınan namaza yirmi yedi kat daha fazla sevap ikram edilmesi, caminin birleştirici özelliğini artırmak ve kardeşler arasındaki ülfeti sağlamak, olgun yönlerini paylaşmak ve geliştirmek, kusurlu ve eksik kalan taraflarını tamamlamak ve onarmak hikmetine binaen olmalıdır. Oruç ibadetinin farz olarak yerine getirildiği Ramazan ayında Müslüman toplumlardaki huzur, coşku ve bereket bu ibadet ikliminin beraberinde getirdiği dayanışmaya borçludur. Zekât ve kurban, en sevdiği mali varlıklarına kıyarak başkalarına sunma davranışının gönüldeki merhameti, îsârı ve en değerli imkânlarından başkaları için vaz geçebilme kabiliyetini ortaya koyar.  

İslam medeniyetinde inananların maruf olanı benimsemesi ve teşvik etmesi, münker yani zararlı olandan kaçınması ve başkalarını sakındırması imanın toplumsal hayata yansıması olarak kabul edilir. Zalim yönetici karşısında hakkı ifade edebilmekten tutun, yoldan gelip geçenlere engel olmasın diye bir zararlıyı kaldırmaya kadar pek çok takdire layık davranış iman ile ilişkilendirilmiştir.

Müminlerin gönüllerinde birbirine karşı sevgi tesis etmek ve geliştirmek için selamlaşmaları, haset hastalığından korunmak için kıskandığı kardeşleri hakkında hayır dua etmeleri ve hüsnü zanda bulunmaları, başkalarının sıkıntılı dönemlerinde kendilerini refah ve neşe içerisinde göstermekten kaçınmaları ve kederleri paylaşmaları gibi pek çok ahlaki özellik İslam toplumunun vazgeçilmezlerindendir. 

Ramazan ayında bu hasletleri daha belirgin yaşayabilmemiz ve Rabbimizin istediği gibi bir kul olabilmemiz niyazıyla…

Naci Yalçınkaya / Karacabey Müftüsü
 

{ "vars": { "account": "UA-210886015-2" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }