Yaşam

Hipertansiyonun önlenmesi ve tedavisinde beslenme

Hipertansiyon, global düzeyde mortalitenin önemli paydaşlarından biri olmakla birlikte ülkemizde ve dünyada önemli halk sağlığı sorunları.

Abone Ol

Hipertansiyon terimi, klinik olarak sistolik kan basıncının ≥140 mmHg ve/veya diastolik kan basıncının  ≥90 mmHg olduğu fizyolojik durumu tanımlamada kullanılmaktadır.

Hipertansiyonda Tıbbi Beslenme Tedavisi ve Yaşam tarzı değişiklikleri

Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek hipertansiyon oluşumunu önleyebilir ya da geciktirebilir. Birinci derece hipertansiyon hastalarında yaşam tarzı değişiklikleri ile ilaç tedavisi ihtiyacı geciktirilebilir ya da ortadan kaldırılabilir.

Yüksek kan basıncı seviyelerini indirmek için önerilen yaşam tarzı değişiklikleri arasında tuz ve alkol tüketiminin sınırlandırılması, sebze ve meyve tüketiminin arttırılması, ideal vücut ağırlığının korunması ve düzenli fiziksel aktivite sayılabilir.

Diyetle tuz alımının kısıtlanması

Yüksek miktarda sodyum tüketiminin (>5 g/gün) kan basıncını arttırıcı etkiye sahip olduğu ve artan hipertansiyon prevelansı ile ilişkilendirildiği bilinmektedir.

Hipertansiyondan korunmak için günlük sodyum alımının günde 2 gram (5 g sofra tuzunu) ile sınırlandırılması önerilmektedir. Yemeklere fazla tuz eklenmemeli, yüksek sodyum içeriğine sahip besinlerden uzak durulmalıdır. Özellikle yüksek miktarda tuz içerebildiklerinden (diyetle tuz alımının yaklaşık %80’ini oluşturur) işlenmiş gıdaların tüketimi kısıtlanmalıdır.

Alkol tüketiminin kısıtlanması

Alkol tüketimi ile yüksek kan basıncı, hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalık riski arasında pozitif lineer ilişki olduğu bilinmektedir. Alkol tüketimi hipertansiyon hastası erkek bireyler için haftada 1 ünite, bayanlar için 8 ünite ile sınırlandırılmalıdır (1 ünite 125 mL şarap ya da 250 mL biraya eşdeğerdir.)

Diğer diyetsel faktörlerin modifikasyonu

Hipertansiyon hastası bireylerin taze sebze ve meyve, kurubaklagil, düşük yağlı süt ürünleri, tam tahıllı ürünler, balık ve doymamış yağlardan zengin sağlıklı ve dengeli bir diyet tüketmesi önerilmektedir.

Bu hastalarda kırmızı et tüketimi, doymuş yağ tüketimi ve şekerli besinleri sınırlandırmak hedeflenmektedir. DASH diyeti (Dietary Approaches to Stop Hypertension – Hipertansiyonu Durdurmaya Yönelik Yaklaşımlar), hipertansif bireylerde tüketimi teşvik edilen besin gruplarından zengin, miktarı kısıtlanan besin gruplarından fakir teröpatik bir diyet yaklaşımıdır ve hipertansiyon tedavisinde kullanılabilmektedir.

Vücut ağırlığının ideal aralığa çekilmesi

İdeal vücut ağırlığının üzerinde kilo kazanımı hipertansiyon ile ilişkilendirilirken, ideal aralıkta olmanın kan basıncını düşürdüğü bilinmektedir. Her ne kadar optimal beden kütle indeksi (BKİ) değerinin sınırları tartışmalı olsa da, sağlıklı bir vücut ağırlığının (<60 yaş için 20 - 25 kg/m2; yaşlı bireylerde daha yüksek olabilir) ve bel çevresinin (erkekler için <94 cm, bayanlar için <80 cm) hipertansif olmayan bireylerde hipertansiyonu önlemek için, hipertansif bireylerde ise kan basıncını düşürmek için sağlanması önerilmektedir.

İdeal vücut ağırlığının üzerinde olan bireylerde kilo kaybı ayrıca antihipertansif medikasyon tedavisi ve kardiyovasküler risk profili üzerinde de olumlu etkiler gösterebilmektedir.

Düzenli fiziksel aktivite

Düşük yoğunluk ve süreli düzenli fiziksel aktivitenin kan basıncını düşürmeye yardımcı olduğu ve mortalite oranlarında yaklaşık %15’lik bir düşüşe sebep olabildiği bilinmektedir.

Hipertansif bireylerin haftada 5-7 gün, en az 30 dakika/gün orta yoğunlukta dinamik aerobik egzersize (yürüme, koşu, bisiklet veya yüzme) katılmaları önerilmektedir.

Direnç egzersizlerinin de haftada 2-3 gün yapılması önerilebilir. Sağlıklı yetişkinlerde ise, haftada 300 dakika orta şiddette ya da haftada 150 dakika aerobik fiziksel aktivite hipertansiyon ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu etki gösterebilmektedir.

{ "vars": { "account": "UA-210886015-2" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }