Gülümseyin Bursa’dasınız…
Bursa artık tuhaf bir ironiyle anılır oldu. Şehrin girişlerinde “Gülümseyin Bursa’dasınız” tabelası duruyor ama yanına küçük bir ek yapmak şart: “Su yok… Ama zam var!”
Aylardır kesintilerle boğuşan şehrin insanı, banyosunu planlayamaz, çamaşırını yıkayamaz hâle gelmişken şimdi de suya yapılan yüzde 30’luk zamla karşı karşıya. Olmayan suya zam. Bu cümleyi kurmak bile acı.
BUSKİ Genel Kurulu’nun ardından Büyükşehir Belediyesi’nin Kasım ayı ilk oturumunda alınan zam kararı, halkta büyük tepki yarattı. Çünkü işin geçmişi, bugünle sınırlı değil. Önce “Bursa’da su çok pahalı” denildi, ardından indirim yapıldı. O gün kulağa hoş gelen bu adım, bugün geriye dönüp bakınca popülist bir hamle olmaktan öteye geçememiş gibi duruyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, seçim meydanlarında “suya indirim” sözü verdi ve göreve gelir gelmez yüzde 25 indirimi yaptı. Evet, söz tutuldu; fakat sorun şu ki bu indirimin altı dolu değildi. Çünkü teknik altyapı hazır olmadan yapılan her popülist adım gibi, arkasından sorunlar zinciri geldi.
Bursa, aylarca bitmek bilmeyen “planlı bakım duyuruları,” “teknik arızalar” ve sürekli tekrarlanan “su kesintileri” ile yaşamaya mahkûm edildi. Su yönetimi adeta günübirlik kararlarla yürütüldü.
Asıl büyük sorun ise Çınarcık Barajı’nda. Baraj dolu ama su hâlâ şehre tam kapasite ulaşamıyor. Neden? Çünkü isale hattı tamamlanmadı, arıtma tesisindeki işler bitmedi, bağlantılar devreye alınmadı. Su var, ama verilemiyor. İşte bu yüzden soruyoruz:
“Doğru dürüst veremediğiniz suya nasıl zam yapıyorsunuz?”
Bursa’nın yıllardır gururla söylediği “Bursa sudan ibarettir” sözü bugün acı bir ironiye dönüşmüş durumda. Bursalı hem su bulamıyor, hem de bulamadığı suya daha fazla para ödemeye zorlanıyor. Bunun adı yönetim zafiyeti değilse nedir?
Bu noktada yazar olarak altını çiziyorum:
Bursa’nın su sorunu artık bir ‘bakım duyurusu’ meselesi değil, bir yönetim becerisi meselesidir.
Çınarcık Barajı’ndaki gecikmelerin sorumluluğu kamuoyuna açıklanmalı, altyapı tamamlanmadan yapılan yüzde 30’luk zam kararı geri çekilmelidir. Kentin talebi nettir:
Zam değil çözüm istiyoruz.
Ve elbette bu süreçte kapılar kapanırsa sorun büyür; ama kapılar açılırsa çözüm bulunur.
Bu nedenle tekrar altını çiziyorum:
Bursa’nın su sorununun çözümü için herhangi bir fikir, yol haritası veya öneri talep edilirse, bu konuda üzerimize düşen her türlü katkıyı sunmaya hazırız.
Bursa susuzluğa mahkûm edilmesin; akılcı, şeffaf ve kalıcı çözümlerle suya kavuşsun. Gülümsemek, musluğu açtığımızda su akıyorsa mümkündür.
Yüksel Aslan / 15.11.2025