Yapay Tatlandırıcılar Bizi Hasta Ediyor

Tatlandırıcıların özellikle insanlar üzerinde metabolik etkileri son derece tartışmalıdır. Yapay tatlandırıcılar konusunda akla takılan ve hiç kuşkusuz en çok sorulan sorulardan birisi, bu ürünlerin kanser gibi ciddi sağlık problemleri oluşturup oluşturmadığına dairdir. Bazı ciddi sağlık kuruluşları ve örgütlerinin önerilerine ve söylemlerine karşın bu tür söylentilerin son bulmaması yapay tatlandırıcılar konusundaki soru işaretlerinin de sürmesine neden olmaktadır.

Son dönemlerde yapay tatlandırıcılarla ilişkili olarak önemli bir bulguya ulaşılmıştır. O da yapay tatlandırıcıların normal sınırlardan daha fazla glukoz emilimine neden olduğu bilgisidir. Kuşkusuz bu verinin üzerine gidilmesi ve bu tür bir mekanizmanın ayrıntılarının ortaya çıkarılması yapay tatlandırıcıların geleceğinin de şekillenmesine neden olacaktır.

Tatlandırıcılar,  gıdalara şeker tadı vermek veya tadını artırmak amacıyla katılan gıda katkı maddeleri içerisinde bir grup katkı maddesine verilen isimdir. Kabaca sınıflandırmak gerekirse, bugün kullanımda olan yapay tatlandırıcılar iki grupta incelenebilir. Bunlardan birincisi enerji içeren : Sükroz (Bal ve esmer şekerde), Fruktoz (Meyvelerde ve balda), Sorbitol (Sebze ve meyvelerde)  Mannitol ve (Gıda sanayinde ciklet ve şeker katkı maddesi olarak), Ksilitol (Çilek, malta eriği ve karnabahar gibi mevye ve sebzelerde) , ikinci grup olan ve enerji vermeyen yapay tatlandırıcılara örnek olarak ise Aspartam , Asesülfam-K, Sakkarin ve Siklamat verilebilmektedir.

En meşhur ve en popüler yapay tatlandırıcılara göz atalım.

ASPARTAM

Aspartam tarihteki en tartışmalı gıdalardan biridir. Sıfır kalorili ve normal şekerden yüz seksen kat daha tatlı olan aspartam, altı bin gıdada ve beş yüz reçeteli ilaçta ve hiç aklınıza gelmeyecek birçok besin içerisine gizlenmiştir. Bu besinler:

Kahvaltı gevrekleri

Diyet kolalar

Gazlı içecekler

Sakız

Diyet ve diyabetik gıdalar

Reçel

Şekersiz etiketli birçok besin

Meyveli, katkılı yoğurtlar

Yapılan birçok araştırma aspartamı kanser sebebi olarak göstermiştir. Son zamanlarda da lösemi ve lenf kanseri ile bağlantısına dair kanıtlar olduğu söylenmektedir. Ayrıca aspartam içeren içecek tüketen bireylerde su ya da glukozlu içecek tüketen bireylere göre açlık duygusunu arttırdığına dair çalışmalarda mevcuttur. Aspartam %90 oranında fenilalanin ve aspartik asitten oluşmaktadır. Bu aminoasitler açlığı ve kilo yönetimini düzenleyen çok önemli iki hormonu, yani insülin ve leptin salgısını hızla arttırmaktadır. Yani ne kadar çok diyet adı altında satılan şekersiz ürünler ve diyet kola tüketirseniz o kadar çok insülin ve leptin duyarlılığına sahip oluyor ve daha fazla yağ depoluyorsunuz.

SAKKARİN

Şekerden üç yüz elli kat daha tatlı olan sakarin ile ilgili Kanada’ da yapılan bir araştırmada sakarinin mesane kanseri oluşumuyla ilişkisi tespit edilmiştir. Yapay tatlandırıcılardan sakkarin tüketiminin aşırı yemek tüketimine neden olduğu, glukagon benzeri bazı hormonların salınımını azalttığı ve bozulmuş kan glukoz regülasyonuna neden olduğu ifade edilmektedir.

SUKRALOZ (SPLENDA)

Şekerden altı yüz kat daha tatlı olan ve yaygın olarak kullanılan tatlandırıcılardan biri olan sükralozun, glisemik yanıtı etkilediği, aşırı plazma glukoz konsantrasyonu ve glukozun indüklediği insülin sekresyonunu artırdığı belirtilmiştir. Suklaroz, kan şekeri ve insülin seviyesinde büyük değişikliklere, baş ağrısına ve dalgalı bir ruh haline sebep olmaktadır.

PEKİ NE YEPMALIYIZ?

Son yıllarda yapılan çalışmalarda görülmektedir ki bu ürünler daha çok estetik kaygılarla alınmakta ve tam da kullanım amaçlarının dışında tüketilmektedir. Yapılması gereken şey hiç kuşkusuz öncelikle bu ürünlerin de doğru kullanılmadıkları takdirde genel sağlığı bozucu etkilerinin ortaya çıkabileceğini ve bu nedenle hekim veya eczacı kontrolünde kullanılmalarının şart olduğunu akılda tutmaktır.

Öncelikle yapay tatlandırıcıları devamlı tüketiyorsanız birdenbire bırakmayın. Bu kimyasallar belki de uyuşturucudan daha fazla bağımlılık yapar. Daha çok şeker istemenize neden olacak yan etkiler yaşamamak için bu maddeleri kademeli olarak bırakmalısınız.

Ayrıca sürekli tatlı yeme isteği içindeyseniz bir mineral eksikliğiniz olabilir. Koyu yeşil yapraklı sebzeleri, sağlıklı yağları bedeninize yükleyin. Kendinizi daha iyi hissetmenize ve şekeri bırakmanızda size yardımcı olacaktır.

DİYETİSYEN EDANUR TUTUMLU

İnstagram: @dyt.edatutumlu

Mail: [email protected]