Bu haftaki yazımda siz değerli okuyucularımla, glutensiz diyetlerin sağlığa etkilerini, gluten içeren besinlerin hangi durumlarda tüketilmesinin sakıncalı olduğunu ve glutensiz besinlerin içeriğiyle ilgili konuşacağız.

 Tahıllar çağımızda insanoğlunun beslenmesinde çok önemli bir yere sahiptir. Gluten ise başta buğday olmak üzere arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıllarda bulunan bir protein olup günümüzde değişik hastalıklarla ilişkisi nedeniyle adından çok söz edilen bir besin maddesi haline gelmiştir. Bu hastalıklardan ilk akla gelen ve en yaygın olarak tanınan çölyaktır. Gluten proteininden kaynaklı olan bu hastalıkta, bireylerin gluten tüketimi sonucunda vücudumuz için gerekli besin maddelerinin emilimi azalmaktadır. Bu nedenle bu hastalar ömür boyu glutensiz diyet uygulamak zorundadır.

Glutensiz diyeti sürdürebilmek için hastalar gluten içermeyen süt, et, sebze ve meyve gibi besinleri rahatlıkla tüketebilmekte ancak gluten içeren ekmek, makarna gibi tahıl unu ile yapılan besinleri tüketememektedir. Endüstri tarafından üretilen gluten içermeyen özel unlar ile yapılan yiyecekleri tüketebilmektedir.

Gluten proteininden kaynaklanan tek hastalık çölyak değildir. Çölyak hastası olmayan ancak gluten duyarlılığı olanların da glutensiz diyet uygulamaları gerekirken, buğday alerjisi olanların ise buğdaydan kaçınmaları gerekmektedir.

Günümüzde çölyak hastası ya da glutene karşı bir hassasiyeti olmayan bireylerin de glutensiz diyetleri uyguladığını görmekteyiz. Bazı insanlar glutenden dolayı neredeyse ekmekten korkar hale geldi. Bazen kilo vermek için bile glutensiz beslenme tercih edilir oldu. Bu ne kadar doğru?

Glutensiz diyetin sağlık üzerine etkilerinin değerlendirildiği bir derlemede, glutensiz diyetin vücut ağırlığı kaybı amacıyla uygulanması için yeterli kanıt olmadığı belirtilmiştir. Glutensiz diyetler vücut ağırlık kaybı sağlamanın aksine enerji, yağ, karbonhidrat ve posa gibi besin ögelerinin dengesiz alımına bağlı olarak vücut ağırlık kazanımıyla sonuçlanabilmektedir. Son yapılan çalışmalarda da glutenin sağlıklı insanlarda zararsız olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Glutensiz besin maddeleri içinde protein, lif, demir ve folik asit, niasin, tiamin ve riboflavin gibi vitaminlerin daha az olduğu, karbonhidrat ve dolayısıyla kalori içeriğinin artmış olduğu bilinmektedir. Ayrıca glutensiz besinlerin yağ içeriği yüksek olduğundan kardiyovasküler risk faktörleri açısından da dikkatli olunmalıdır.

Glutensiz ekmeğin yağ miktarı normal ekmekten en az 2 kat fazla olup, glutensiz makarna ise normal ekmekten daha fazla karbonhidrat ve sodyum içermektedir. Glutensiz diyetlerde sık görülen besin ögesi yetersizliklerini önlemek için gluten içermeyen ve besin ögeleri açısından zengin alternatif tahılların (örneğin pirinç, pirinç unu, mısır ve soya) tüketilmesinin yanı sıra posa ve birçok besin ögesinden zengin sebze, meyve ve kurubaklagil tüketimine de önem gösterilmelidir.

Glutensiz diyetlerin sağlıklı bireyler tarafından uygulanmasında artan bir talep olmasına rağmen, yararlı sonuçları destekleyen kanıtlar oldukça sınırlıdır. Bu nedenle gluten konusu uzun yıllar daha tartışılmaya devam edilecek gibi görünüyor.

 

DİYETİSYEN EDANUR TUTUMLU

İnstagram: @dyt.edatutumlu