İznik'te Kaçak Silah İmalatçısı Yakalandı İznik'te Kaçak Silah İmalatçısı Yakalandı

Bursa'da 25 yıldır reklam fotoğrafçılığı yapan Cumhur Aygün, linolyum (muşamba malzemesi) üzerine oyduğu 1000 yıllık Selçuklu motiflerini buğday sapından üretilen el yapımı kağıtlara yüksek baskı tekniğiyle aktarıyor.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde, evde geçirdiği zamanlarda başladığı geleneksel yüksek baskı sanatını Selçuklu motifleriyle buluşturan Aygün, bu desenleri genellikle zemin kaplamada kullanılan linolyuma oyarak kalıplar hazırlıyor. Kalıpları boyadıktan sonra el yapımı kağıtlara basan Aygün'ün Selçuklu motiflerini işlediği eserler, özellikle yurt dışından ilgi görüyor.

Selçuklu motiflerinin yanı sıra Anadolu'nun tüm medeniyetlerine dair bir koleksiyon hazırlamaya başlayan Aygün, Avrupa'da sergi açmayı hedefliyor.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Grafik Tasarım ve Fotoğraf Bölümü yüksek lisans mezunu Cumhur Aygün, hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamaları sürecinde evinde boş duramadığını anlattı.

Yıllardan beri yüksek baskı yapma isteği duyduğunu dile getiren Aygün, "Önce bayağı araştırdım. Okulda biz bunun eğitimini aldık ama yüzeysel bir eğitim verdiler. İnternetten kim, ne yapıyor, neler yapıyor? Hangi malzemeleri kullanıyorlar? Türkiye'den bunları temin edebilir miyim? Onları araştırdım." dedi.

Aygün, hayran olduğu Selçuklu motiflerinin anlamlarını öğrenerek bunları yüksek baskı tekniğinde uygulamak istediğini anlattı.

Selçuklu desenlerini araştırmaya başladığında her motifin bir anlamı olduğunu, bolluğu, bereketi ve onlar için anlamlı olan birçok şeyi tabaklara, desenlere taşıdıklarını öğrendiğini aktaran Aygün, şöyle devam etti:

"İlk önce motiflerin fotoğrafları üzerinden bilgisayarda bir çizim yaptım ve bunu siyah beyaz desen haline getirip çıktı alıyorum. Baskı yapılacak kağıdın ebadını belirledikten sonra deseni linolyuma transfer edip kalemle üzerinden geçiyorum. Burada her şeyi negatif düşünmek zorundasınız. Negatif yapıyorsunuz, pozitif çıkartacaksınız. Yüksek baskı olduğu için tersini düşünmeniz gerekiyor. Buna göre deseni oyuyorum. Arkasından boyayı eşit dağılması için merdaneyle inceltip kalıbın üzerine geçiriyorum. Sonra el yapımı kağıtlarla transfer ediyorum. Linolyum, yıkanabilen ve temizlenebilen, taşınabilir, ahşap gibi budağı olmayan, daha kolay ve güzel işçilik yapılabilecek bir malzeme. Anadolu'da işlenen bütün Selçuklu desenlerini el yapımı kağıda, el yapımı işçilikle ve dünyadaki en eski baskı yöntemiyle basarak, bir sanat eseri çıkartıyorum."

"Bu teknik, dünyadaki en eski yüksek baskı tekniği"

Cumhur Aygün, bir motifi araştırma ve oyma aşamasının çok uzun zaman aldığını, bazen 8 saat yerinden kalkamadığını dile getirdi.

"Bu teknik, dünyadaki en eski yüksek baskı tekniği. Bununla bütün medeniyetleri bir şekilde anlatmaya çalışacağım. Amacım, bundan ibaret." diyen Aygün, yaptığı sanatın emek ve sabır gerektirdiğini, bundan büyük zevk aldığını vurguladı.

Kalıbı oluştururken sadece müzik dinlediğini anlatan Aygün, "Biraz daha çıtayı yükseltip Anadolu'nun tüm medeniyetleri üzerine bir koleksiyon çıkarmaya başladım. Asurlular, Hititler, Lidyalılar, Frigler, Anadolu'da yaşamış bütün medeniyetlerin motiflerini baskı ile anlatmaya ve bunların anlamlarını öğretmeye çalışıyorum. Şu ana kadar Selçuklularla ilgili 12-13 desen yaptım. Şimdi sıra Asurlular, ondan sonra Hititler'de." ifadelerini kullandı.

Aygün, yaklaşık bir yıldır uğraştığı eserlerin özellikle yurt dışından büyük ilgi gördüğünü bildirerek, şunları kaydetti:

"Sosyal medyadan paylaştığımda herkes motiflerin anlamlarını sordu. Bunları öğrenip daha çok mutlu oldular ve sipariş etmeye başladılar. Ben de yavaş yavaş profesyonelleştireyim diye bir internet sitesi hazırladım. Yurt dışından çok fazla talep geldi. Japonya'ya, ABD'ye gönderdim. İngiltere'den bir istek geldi, 'Anadolu'nun medeniyetlerini tanıtan bu güzel eserleri burada sergileyebilir misiniz?' dediler. Sadece Selçuklu değil, bütün medeniyetler üzerine bir koleksiyon çıkarıp pandemi bittikten sonra orada bir sergi açmayı planlıyoruz. Hatta bu sergiyi Avrupa'nın birçok yerinde açmayı düşünüyoruz."